Dini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cuma, Temmuz 25, 2014

Textual description of firstImageUrl

İl il 2014 Ramazan Bayramı namaz vakitler

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verilerine göre Ramazan Bayramı namazı Adana'da 06:22:00 , Ankara'da 06:26:00 , İstanbul'da 06:40:00, İzmir'de 06:52:00, Iğdır'da 05:42:00 ve Çanakkale'de 06:52:00'da kılınacak.


-İŞTE İL İL RAMAZAN BAYRAMI NAMAZ VAKİTLERİ-
"Adana: 06.22, Adıyaman: 06.09, Afyonkarahisar: 06.38, Ağrı: 05.46, Aksaray: 06.24, Amasya: 06.13, Antalya: 06.36, Ardahan: 05.45, Artvin: 05.47, Aydın: 06.50, Balıkesir: 06.52, Bartın: 06.25, Batman: 05.57, Bayburt: 05.56, Bilecik: 06.37, Bingöl: 05.58, Bitlis: 05.49, Bolu: 06.30, Burdur: 06.40, Bursa: 06.41, Çankırı: 06.24, Çorum: 06.18, Denizli: 06.45, Diyarbakır: 05.59, Düzce: 06.31, Edirne: 06.48, Elazığ: 06.05, Erzincan: 05.58, Erzurum: 05.55, Eskişehir: 06.34, Gaziantep: 06.12, Giresun: 06.02, Gümüşhane: 05.59, Hakkari: 05.48, Hatay: 06.20, Isparta: 06.38, Kahramanmaraş: 06.13, Karabük: 06.23, Karaman: 06.28, Kars: 05.42, Kastamonu: 06.18, Kayseri: 06.15, Kırıkkale: 06.23, Kırklareli: 06.43, Kırşehir: 06.23, Kilis 06.14, Kocaeli: 06.38, Konya: 06.34, Kütahya: 06.39, Malatya: 06.09, Manisa: 06.49, Mardin: 05.55, Mersin: 06.34, Muğla: 06.54, Muş: 05.50, Nevşehir: 06.22, Niğde: 06.24, Ordu: 06.08, Osmaniye: 06.17, Rize: 05.51, Sakarya: 06.34, Samsun: 06.10, Siirt: 05.54, Sinop: 06.15, Sivas: 06.04, Şanlıurfa: 06.08, Şırnak: 05.50, Tekirdağ: 06.43, Tokat: 06.09, Trabzon: 05.57, Tunceli: 06.04, Uşak: 06.41, Van: 05.50, Yalova: 06.38, Yozgat: 06.15, Zonguldak: 06.30"

bayram namazı saatleri, 2014 bayram namazı saatleri, bayram namazı saati, diyanet bayram namazı saatleri, ramazan bayramı namaz saatleri, kurban bayramı namaz saatleri, 2014 ramazan bayram namazı saati, 2014 kurban bayram namazı saati, 2014 Bayram Namazı Saatleri, Bayram Namaz Saati - Bayram Namazı Saatleri 2014, Bayram Namaz Vakitleri, Ramazan Bayramı Namaz Saatleri 2014, Kurban Bayramı Namaz Saatleri 2014, 2014 Bayram Namazı Saatleri - Bayram Namaz Saatleri 2014, Bayram Namaz Vakitleri

Çarşamba, Temmuz 23, 2014

Textual description of firstImageUrl

KADİR GECESİ MESAJLARI - EN GÜZEL KADİR GECESİ MESAJLARI


  • Kuran´ın nazil oldugu bin aydan daha hayirli bu gecenin size efradi ailenize ve bütün Islam alemine hayir bereket ve huzur getirmesini diliyor ve dua ediyorum.Kadir geceniz mubarek olsun..
  • Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinde, kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi bağışlayıcı ve acıyıcı yüce Allah tüm dualarınızı kabul etsin.
  • Kim erdemine inanarak ve sevabını umarak Kadir Gecesini ihya ederse Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar” HADİS’İ ŞERİF”
  • Mübarek Kadir Gecenizi kutlar, her şeyin gönlünüzden geçtiği gibi olmasını temenni ederim. Kandiliniz mübarek olsun
  • Geçmişin bugünle, ışığın gölgeyle umudun gerçekle, ışığın gölgeyle, üzüntünün neşeyle, öfkenin sevgiyle barıştığı nice kandillere.
  • Allah’ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. Kadir Geceniz kutlu olsun.
  • Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği dostlukların hiç bitmediği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de sevgi dolu nice Kadir Gecelerine.
  • Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla”ya sunacağı ve O”nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir Kadir gecesiniz hayırlı olsun
  • Ellerin duaya uzandigi, sinelerin dostlara açildigi, gözlerin masumiyet aradigi bu mubarek günde tum dualariniz kabul olmasi dilegiyle iyi kandiller!

KADİR GECESİ OKUNACAK TÜRKÇE DUA

BİSMİLLAHİ'R-RAHMANİ'R-RAHîM

Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tabibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni!, Ey çaresizler çaresi! ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı!
İçinde bulunduğumuz bu Kadir Gecesi hürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi!
Allahım
Sen bizleri ufku, inancı ve davranışlarıyla tam bir ruh ve mana kahramanı eyle! Derinlik ve zenginliğimizi bilgi ve müktesebatımızla birlikte gönül zenginliği, ruh saffeti ve hakka kurbetimiz itibarıyla yap Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizleri, kalbi ve ruhi hayata programlı, maddi manevi bütün kirlerden uzak durmaya kararlı, cismani ve bedeni isteklere karşı her zaman teyakkuzda, Kin, nefret, hırs, hased, bencillik ve şehvet gibi hastalıklarla mücadele azmiyle gerilmiş tevazu ve mahviyet abideleri eyle Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizleri her zaman hakkı tutup kaldırma peşinde, mülk ve melekut alemiyle alakalı duyup hissettiklerini başkalarına duyurma iştiyakıyla yanıp tutuşan diğergamlardan eyle Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizleri, olabildiğine sabırlı ve temkinli, konuşup gürültü çıkarmadan daha çok, inandıklarını yaşayan, yaşadıklarıyla başkalarına da örnek olan bir iman ve aksiyon insanı eyle Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizleri dur-durak bilmeden sürekli koşan, Hak'ka yürüyenlere yürümenin âdâbını öğreten, iç dünyası itibarıyla her zaman ocaklar gibi cayır cayır yanan ve yanarken de asla gam izhar eylemeyen; eyleyip ağyârı âhına âgâh kılmayı düşünmeyen her zaman içten içe yanan ve kendine sığınanların ruhlarına hararet üfleyen kullarından eyle Ya Rabbi!
Allahım,
Hedefimizde hep öteler tüllenip dursun. Bizler Hak rızasına bağlanmış, sürekli ilerleyen ve sürekli mesafelerle yaka paça olan iman insanları olalım ya Rabbi! Matlûbumuza ulaşacağımız ana kadar hep bir küheylan gibi koşalım; koşarken de herhangi bir beklentiye girmeyelim Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizleri öylesine içten bir hakikat eri eyle ki, oturup kalkıp sürekli yeryüzünde hakkı ikame etmeyi düşünelim ve senin hatırın söz konusu olduğunda da rahatlıkla bütün arzularımızdan ve isteklerimizden vazgeçebilelim Ya Rabbi!
Allahım,
Herkese sinemizi açalım, herkesi şefkatle kucaklayalım ve toplum içinde hep bir sıyanet meleği görüntüsü sergileyelim. Ama senden başka kimseden de bir şey beklemeyelim Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizlere Tavırları, davranışları itibarıyla herkesle uyum içinde olmayı lutfet. Hiç kimseyle cedelleşmeyelim. Hiç kimseye karşı düşmanlık beslemeyelim. Kat'iyen başkalarıyla rekabete ve sürtüşmeye girmeyelim. Dinimize, ülkemize ve ülkümüze hizmet eden hemen herkesi sevelim. Bütün olumlu faaliyetlerinden ötürü herkesi alkışlayalım. Başkalarının anlayışlarına hem de konumlarına saygılı kalmaya alabildiğine itina gösterelim ya Rabbi!
Allahım,
Kendi gayret ve aktivitelerimizin yanında, senin tevfik ve inayetine de fevkalâde önem verelim. Her hareketimizde rızana mazhar olma yollarını araştıralım. Senin inayetine vesile sayılan birliğe-beraberliğe olağanüstü ihtimam gösterelim Ya Rabbi!
Allahım,
Sen bizleri bir Hak âşığı ve Hak rızası sevdalısı eyle. Nerede ve hangi şartlar altında olursa olsun bütün hareketlerimizi senin hoşnutluğuna bağlayalım. Seni memnun etme yolunda ölesiye bir hırs gösterelim ve böyle bir hedefe ulaşmak için de bütün varımızı feda edebilelim, dünyevî-uhrevî her şeyden vazgeçebilelim Ya Rabbi!
Allahım,
Düşünce dünyamızda "benim yapmam", "benim başarmam", "benim sonuçlandırmam" gibi merdud mülâhazalara asla yer verme Ya Rabbi! Yerine getirilmesi gerekli olan şeyleri kim yaparsa yapsın, kendimiz yapmış gibi memnun olalım, başkalarının başarılarını kendi başarılarımız sayalım, öncülük yapma şeref ve payesini de onlara bırakalım Ya Rabbi!
Allahım,
Her zaman kendimizle yaka-paça ve kendi ayıplarımızla meşgul olalım kimsenin eksiğiyle-gediğiyle uğraşmayalım. Her fırsatta iyi bir insan olma örneği sergileyelim, başkalarını daha yüksek ufuklara yönlendirip herkese bir hüsn-ü misal olalım İnsanların ayıplarına ve kusurlarına göz yumalım. Onların olumsuz tavırlarına tebessümle karşılık verelim, kötülüklerini iyilikle savalım ve elli defa rencide edilsek de, bir kerecik olsun kimseyi kırmayı düşünmeyelim Ya Rabbi!
Allahım,
Hayatımızı iman-ı kâmil yörüngeli ve ihlas donanımlı yaşamayı en birinci mesele bilelim. Duyguları, düşünceleri ve davranışları itibarıyla Hakrızasına kilitlenmiş bir hakikat eri olalım. Beraber yürüdüğümüz, aynı mefkûreyi paylaştığımız kimselerle asla rekabete girmeyelim. Onlarakarşı kat'iyen kıskançlık duymayalım; aksine, onların noksanlarını giderip, eksiklerini tamamlayalım ve onlara karşı hareketlerimizde hepbir vücudun uzuvlarından herhangi bir organmış gibi davranalım Ya Rabbi!
Allahım,
Tam bir îsar rûhuyla; makam ve mansıp, paye ve şöhret gibi maddî-manevî hemen her konuda yol arkadaşlarımızı öne çıkarıp kendimiz gerilerden gerilere çekilerek onların başarılarının tellalı gibi davranalım, kardeşlerimizin mazhariyetlerini alkışlayıp muvaffakiyetlerini de bir bayram sevinciyle karşılayalım Ya Rabbi!
Allahım,
Başkalarının düşünce ve hareketlerine karşı hep saygılı kalmaya çalışalım. Paylaşmaya, beraber yaşamaya açık duralım. Oturup kalkıp aynı mefkûre insanlarıyla müşterek hareket etme yollarını araştıralım, müşterek projeler geliştirelim ve "ben" yerine "biz"i ikame etme gayreti gösterelim. Dahası, başkalarının mutluluğu yolunda rahatlıkla kendi saadetimizi feda edebilelim ve bunları yaparken de kimseden herhangi bir teveccüh beklemeyelim. Hatta böyle bir beklentiye girmeyi kendi hesabımıza bir düşüş sayalım; yılandan-çıyandan kaçtığımız gibi önde görünmekten, namdan-şandan kaçalım ve unutulma murakabesine dalalım Ya Rabbi!
Allahım,
Kimsenin kılına dokunmayalım, saldırıya saldırıyla mukabelede bulunmayalım. En kritik durumlarda bile hep dengeli hareket edelim. Her zaman fenalıklara karşı iyilikle mukabelede bulunalım. Kötülükleri kötülerin işi sayıp, bir iyilik âbidesi gibi davranalım Ya Rabbi!
Allahım,
Hayatımızı Kur'ân ve Sünnet çizgisinde Hak dostluğu, takva, azimet ve ihsan şuuru çerçevesinde yaşayalım. Benlik, gurur, şöhret gibi kalbi öldüren hislere karşı sürekli tetikte bulunalım kendimize nisbet edilen güzellikleri "her şey senden" deyip sana verelim. İradeye vâbeste işlerde de her zaman "ben"den kaçıp, "biz"e sığınalım. Hiç kimseden korkmayalım. Hiç bir hâdise karşısında telâşa kapılmayalım ve doğru bildiğimiz şeylerden asla geriye durmayalım Ya Rabbi!
Allahım,
Kimseye gücenmeyelim; hele Hak'ka dilbeste olanlara kat'iyen kırılmayalım. Yol arkadaşlarımızı herhangi bir fenalık içinde gördüğümüzde onlardan uzaklaşmayalım. Perdeyi yırtıp onları utandırmayalım; utandırmak bir yana, böyle bir fenalığı gördüğümüzde büyük bir hata işlemiş gibi kendimizi kınayalım. Mü'minlerin farklı yorumlara açık tavırlarından dolayı onlar hakkında sû-i zanda bulunmaktan kaçınalım; görüp duyduğumuz şeylere iyi yorumlar getirip ve kat'iyen olumsuz mülâhazalara girmeyelim Ya Rabbi!
Allahım,
Hareket ve faaliyetlerimizi, bu dünyanın bir ücret yeri değil de, bir hizmet mahalli olduğu mülâhazasına bağlayalım. Her zaman memur bulunduğumuz sorumlulukları fevkalâde bir disiplin içinde yerine getirelim. Netice ve sonuçla meşgul olmayı da sana karşı bir saygısızlık sayalım Ya Rabbi!
Allahım,
Dine, imana ve insanlığa hizmeti, Hak rızası yolunda en büyük bir vazife bilelim. Ne kadar büyük işler başarsak da, bundan nefsimiz adına maddî-manevî herhangi bir pâye çıkarmayı hiç mi hiç düşünmeyelim Ya Rabbi!
Allahım,
Düzenimizin bozulmasından dolayı ümitsizliğe düşmeyelim. İnsanların bize karşı olmasından dolayı sarsıntı yaşamayalım. "bu dünya, darılma dünyası değil, bir dayanma âlemidir" deyip dişimizi sıkıp sabredelim, maruz kaldığımız durumlardan kurtulmak için de alternatif çıkış yolları arayalım en kritik anlarda dahi değişik stratejiler üretip
hep azm u ikdamda bulunalım Ya Rabbi!
Allahım,
İnsanî değerlerin hor görüldüğü, dînî düşüncede kırılmaların yaşandığı, her tarafta başı boşların gürültülerinin duyulduğu günümüzde, başka bir şey değil, bizleri gönül insanları eyle ya Rabbi!
Kadir Gecesi hürmetine gönül insanları eyle Ya Rabbi!
Mübarek Ramazan hürmetine gönül insanları eyle Ya Rabbi!

Salı, Temmuz 22, 2014

Textual description of firstImageUrl

Kadir Gecesi Ne Zaman? (Kadir Gecesi Mesajları)

Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesinin önemi ve anlamı ayrıntılı olarak haberimizde. Kadir Gecesi bu sene hangi güne denk geliyor? Kadir Gecesinde nasıl ibadet edilir? Kadir Gecesi için hangi dualar edilir? 2014 yılı Kadir Gecesi ne zaman? Kadir Gecesi için en güzel mesajlar burada. Kadir Gecesinin önemi ve anlamı trbuguntvhaber'de (Kadir Gecesi ne zaman?)

Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesinin önemi ve anlamı ayrıntılı olarak haberimizde. Kadir Gecesi bu sene hangi güne denk geliyor? Kadir Gecesinde nasıl ibadet edilir? Kadir Gecesi için hangi dualar edilir? 2014 yılı Kadir Gecesi ne zaman? Kadir Gecesi için en güzel mesajlar burada. Kadir Gecesinin önemi ve anlamı milliyet.com.tr'de (Kadir Gecesi ne zaman?)

Bin aydan daha hayırlı olan, günahların af edildiği insanların isteklerinin yerine geldiği Mübarek Ramazan Bayramı’nın yaklaşıldığını müjdeleyen O Mübarek gece; Kadir Gecesi 2014 bu sene 23 Temmuz 2014 Çarşamba gecesine denk geliyor. Yani Müslüman kardeşlerimizin sabırla, heyecanla ve özlemle beklediği Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013 gecesi dualarla, ibadetlerle geçirilecek.

Kadir gecesinden Mekke devrinde nazil olan ve Kur’an-ı Kerim’in doksan yedinci suresi olan beş ayetlik Kadir Suresi’nde bahsedilir. Bu surede Kur”an”ın indirildiği kadir gecesinden bahsedildiği için bu sureye Kadir Suresi denmiştir. Kadr, ‘azamet’ ve ‘şeref’ demektir. Kadir Suresinde Kur”an”ın kadir gecesinde indirildiğinden, kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğundan, kadir gecesinin rahmet ve berekete vesile olduğundan, bu sebeple insanlık için taşıdığı değerden bahsedilir.

Meâli:

“Hakikat, biz onu (Kur’anı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin (o büyük fazl u şerefini) sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle, herbir iş için iner de iner. O (gece) tan yeri ağarıncaya kadar bir selâmdır.”

KADİR GECESİ: Kur'an'ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" vardır. Bu gece Allah'ın müminlere bahşettiği çok yüce bir ikramıdır. Ramazan'ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir gecesinin Ramazan'ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır.

Ramazan Bayramı ne zaman? Kurban Bayramı ne zaman ve Kurban Bayramı tatili kaç gün sürecek?

KADİR GECESİ NE YAPMALI?

Kadir Gecesi'ni, namaz kılarak, Kur'ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli.

Üzerinde namaz borcu olanların nafile namazı kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları daha faziletlidir. Kazası yoksa nafile kılar.

Süfyan-ı Sevrî: “Kadir Gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur'ân okuyup sonra dua etmek daha güzeldir.” demiştir.

Hz. Aişe validemiz demiştir ki; Rasûlullah (sas)'e: “- Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasûlullah (sas):
“- Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fu annî: Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, Beni Affet.” diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tc. VI, 314).

Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler.

KADİR GECESİ HADİSLERİ

Allah Resulü (sas) bu geceyle ilgili olarak bizlere şunları söyler: “Kim inanarak ve sırf Allah rızası için Kadir Gecesi'nde kalkarsa geçmiş günahları bağışlanır.” buyurur. Demek ki, bu geceyi değerlendirmenin birinci şartı kalkmak, yani gafletle geçirmemektir. Allah Resulü (sas) namaz kılmış, Kur'an okumuş, dua ve tefekkürde bulunmuştur. Yine Allah Resulü (sas): “Kadir Gecesi yatsı namazında cemaatte hazır bulunan ondan nasibini almıştır.” buyurur.

Bir ayet - O geceyi bilir misiniz?
Biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede, Rabb'lerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. (Kadir, 1/5)

Bir hadis - Bir ömre bedel gece
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resûlullah (aleyhisselâtu vesselâm), önceki ümmetlerin ömrüne nispetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş. Bunun üzerine Cenab-ı Hak bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni vermiştir. Muvatta, İ'tikaf 15, (1, 321).

ÜÇAYLAR NEDİR?

İLK AY : RECEP (YÜCELTİLMİŞ AY)


Üç ayların ilki olan Recep, "yüceltilmiş, içine ikramlar konulmuş ay" ve "hazırlanmak" manalarına gelmektedir.

REGAİB KANDİLİ BU AYDA : Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi Regaib kandilidir. Regaib, "pek çok ihsan" manasına gelen "Ragibe" kelimesinin çoğuludur. Bu gecede Cenab-ı Hakk engin rahmetiyle tecelli edip sonsuz mağfiretiyle muamelede bulunduğu için geceye bu isim verilmiştir.

MİRAÇ KANDİLİ : Receb ayının 27. gecesi ise Miraç Kandili'dir. Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkmıştır.

ŞABAN: HAYIR AYI

Üç ayların ikincisi olan Şaban, kelime manası itibariyle "dağılan", "saçılan" manalarına gelmektedir. Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz, Şaban ayında Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir.

BERAT KANDİLİ : Şaban ayı içerisinde Berat Kandili vardır. Berat kelimesi, "borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sıkıntılardan kurtulmak" manalarına gelmektedir. Bu gecede Kur'an-ı Kerim bir bütün halinde dünya semasına indirilmeye başlanmıştır. Bu sebeple bu gece hürmetine pek çok günah bağışlandığı için geceye Berat gecesi denilmiştir.

RAMAZAN: BEREKET AYI

Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur'an indirilmeye başlanmış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır.

KADİR GECESİ BU AYDA : Kur'an'ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" vardır. Bu gece Allah'ın müminlere bahşettiği çok yüce bir ikramıdır. Ramazan'ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir gecesinin Ramazan'ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır.

ÜÇ AYLAR ORUCU

İslâm’da zamanla kayıtlı oruç, sadece Ramazan’da vardır. Onun dışında “üç aylar” orucu diye bir oruç asıl kaynakla-rımızda bulunmamaktadır. Müslüman, Recep ve Şaban aylarında çok oruç tut-malıdır ama onları tamamen oruçlu geçirmek diye bir husus kitaplarda bulunmamaktadır. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Âişe’nin ifadesine göre Ramazan’dan başka hiçbir ayı bütünüyle oruçlu olarak geçirmemiştir. Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu ay ise Şaban ayıdır.(Müslim, Sıyam 175, 176).

İşte 2014 yılı kutsal geceler ve günler hakkında bilmeniz gereken tarihler;

Üç ayların başlama tarihi : 30 Nisan 2014 Çarşamba günü
Regaib Kandili : 1 Mayıs 2014 Perşembe günü
Miraç Kandili : 25 Mayıs 2014 Pazar günü
Berat Kandili : 12 Haziran 2014 Perşembe günü
Ramazan ayı : 28 Haziran 2014 Cumartesi günü
Kadir Gecesi : 23 Temmuz 2014 Çarşamba günü
Ramazan Bayramı arefe : 27 Temmuz 2014 Pazar günü
Ramazan Bayramı : 28 Temmuz 2014 Pazartesi günü (1. Gün)
Kurban Bayramı : 4 Ekim 2014 Cumartesi (1. Gün)



En Güzel Kadir Gecesi Mesajları

*|* Sofranız afiyetli, paranız bereketli, kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbiniz Merhametli, bedeniniz sıhhatli, yüzünüz mutlu, kandiliniz kutlu olsun.


*|*  Rüzgarın kemanını çaldığı ve yağmur damlalarının percerene vurduğu bir gecede yatağına uzanıp, keşke dediğin tüm güzelliklerin sizin olsun.


*|*  Mübarek Kadir Gecenizi kutlar, her şeyin gönlünüzden geçtiği gibi olmasını temenni ederim. Kandiliniz mübarek olsun.


*|*  Semanın kapılarının açılıp rahmetin sağanak, sağanak yağdığı bu günde duşen damlaların sizi ailece sırıl sıklam etmesi dileğiyle.Kandiliniz Kutlu olsun.


*|*  Geçmişin bugünle, ışığın gölgeyle umudun gerçekle, ışığın gölgeyle, üzüntünün neşeyle, öfkenin sevgiyle barıştığı nice kandillere.


*|*  Allah’ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. kandiliniz kutlu olsun.


*|*  En ışıltılı bakışların gözlerinde, en tatlı sözlerin kulaklarında, tüm mutlulukarın avuçlarında ve en sonsuz sevgilerin gönlünce yaşayacağı nice mutlu kandillere.


*|*  Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği dostlukların hiç bitmediği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de sevgi dolu nice kandillere.


*|*  İlahi Esintilerin kalpleri okşadığı, bir anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle, Kandilinizi Kutlarım.


*|*  Gül sevginin tacıdır, her bahar bir gül taçlanır. O gül ki Muhammet’i hatırlatır. Onu hatırlayana gül koklatır. Gül kokulu sevgi dolu nice kandillere…


*|*  Tövbe güvercini kalbe konsun af dalgalar saadet kervana gelip kapında dursun. Bütün Melekler sizinle,Dualarınız Kabul Kadir Geceniz Mübarek Olsun….


*|*  Gün vardır, bin yıldan uzun gelir bize, bir yıl vardır bir günden kısa gelir bize. Bire bin yazilan bu gecede dua edelim Rabbimiz’e! Hayırlı kandiller.


*|*  Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi”nde, kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi bağışlayıcı ve acıyıcı yüce Allah tüm dualarınızı kabul etsin.


*|*  Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla”ya sunacağı ve O”nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir Kadir gecesiniz hayırlı olsun !


*|*  Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak Kadir Geceniz mübarek, dualarınız kabul olsun.


*|*  Kadir geceniz mübarek olsun! Allah sana sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı nasip etsin. Hayırlı Kandiller..!


*|*  Allah’ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen Kadir Gecesi”nde, yüreklerimiz ibadetle
çarpsın, gönüllerimiz bir olsun Kadir gecesiniz mübarek olsun!


*|*  Kim erdemine inanarak ve sevabını umarak Kadir Gecesini ihya ederse Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar? HADİS”İ ŞERİF?


*|*  Kuran´in nazil oldugu bin aydan daha hayirli bu gecenin size efradi ailenize ve bütün Islam alemine hayir bereket ve huzur getirmesini diliyor ve dua ediyorum Kadir geceniz mubarek olsun.


*|*  Kulun Rabbine yakın olduğu gecelerin en önemlisi? Kendisine dua edenleri geri çevirmeyen, günahları bağışlayan, her şeyi bilen, gören ve duyan Yüce Allah tüm dualarımızı kabul etsin.


*|*  Size karanfilin sadakatini, sümbülün bagliligini, meneksenin tevazusunu, lalenin gururunu, leylegin saadetini versek, bize de dua eder misiniz? Kadir Geceniz mübarek olsun.


*|*  Talihiniz gözleriniz kadar berrak, kaderiniz bakisiniz kadar güzel, umudunuz yarin kadar yakin, yarininiz askiniz kadar mutlu, askiniz Kadir kadar mukaddes, dualariniz istediginiz gibi makbul olsun.



*|*  Varligi ebedi olan, merhamet sahibi, adaletli Yüce Allah kendisine dua edenleri geri çevirmez Dualarinizin Rabbin yüce katina iletilmisine vesile olan Kadir Geceniz mübarek olsun.


*|*  Gecenin güzel yüzü yüregine dokunsun, seytan senden uzakta, melekler basucunda olsun, günes öyle bir geceye dogsun ki dualarin kabul Kadir Geceniz mubarek olsun!


*|*  Bir damla umut serpilsin yüregine, bin tatli umut dolsun günlerine, hayallerin gerçekleri bulsun, bütün dualarin kabul, Kadir Gecen mubarek olsun!


*|*  Ellerin duaya uzandigi, sinelerin dostlara açildigi, gözlerin masumiyet aradigi bu mubarek günde tum dualariniz kabul olmasi dilegiyle iyi kandiller!


*|*  Gel ey Muhammed bahardir, dualar ardinda sakli, aminlerimiz vardir Hacdan döner gibi, Beraat”tan iner gibi gel gel Bekliyoruz yillardir Kadir Geceniz mübarek olsun!


*|*  Yagmur yüklü bulutlar gibi gelen, etegindeki hayir cevherlerini basimiza bosaltan ve bizlere mutluluk veren kandilin, büyüsüne kapilmaniz dilegiyle Nice kandiller.


*|*  Kalpler vardir ,sevgiyi yasatmak için,Insanlar vardir, dostlugu paylasmak için,Mubarek günler vardir, Beraberce kutlamak için Kandiliniz Mübarek Olsun.


*|*  Kulun Rabbine yakın olduğu gecelerin en önemlisi? Kendisine dua edenleri geri çevirmeyen, günahları bağışlayan, her şeyi bilen, gören ve duyan Yüce Allah tüm dualarımızı kabul etsin.


*|*  Gün vardir, bin yildan uzun gelir bize, bir yil vardir bir günden kisa gelir bize Bire bin yazilan bu gecede dua edelim Rabbimiz”e Hayirli kandiller!


*|*  Bugün ellerinizi her zamankinden daha çok açın Avucunuza melekler gül koysun, yüreğiniz coşsun Kadir geceniz hayırlara vesile olsun.


*|*  Bu gece bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi Kulun Rabbine yakın olduğu gecelerin en önemlisi? Kendisine dua edenleri geri çevirmeyen, günahları bağışlayan, her şeyi bilen, gören ve duyan Yüce Allah tüm dualarımızı kabul etsin.


*|*  Bin damla serilsin yüreğine, bin mutluluk dolsun gönlüne, bütün hayallerin gerçek olsun, duaların Kabul olsun bu gece Kadir gecen mübarek olsun.


*|*  Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinde, kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi bağışlayıcı ve acıyıcı yüce Allah tüm dualarınızı kabul etsin!


*|*  Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.


*|*  O gece boyunca melekler, Rablerinin izniyle ölü canlara hayat taşımak için bölük bölük inerler; her çeşit barış, huzur, saadet ve güven taşırlar? ta şafak sökünceye dek! Bu mübarek Kadir Gecesinde Allah dualarınızı kabul etsin.


*|*  Allah”ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen Kadir Gecesi”nde, bir yıllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun Kadir geceniz mübarek olsun!

Cumartesi, Mayıs 31, 2014

Textual description of firstImageUrl

Salaten Tüncina duası, meali ve fazileti nedir?

Salaten Tüncina duası, meali ve fazileti nedir? Bu dua okunurken, bazı kimseler neden ellerini ters çeviriyor? Her farz namazdan sonra bu duayı okumak bid'at mıdır, sünnet midir?

Farz namazından sonra dua etmek sünnettir.

Nitekim, Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste peygamberimiz(a.s.m) şöyle buyurmuştur:
“Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra Peygamber’e salavat getirsin, ondan sonra dilediği dualar yapsın” (bk. Neylu’l-Evtar, 2/577)
Saleten Tüncina Duası:
"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ ındeke a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr."

Anlamı:
"Allahım! Efendimiz Muhammed'e (sav) ve onun ehli beytine salât eyle. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirsin, bizin bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi bize bunları merhametinle nasip et. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."
Bazı yerlerde, "Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr." kısmının olmadığını da belirtelim. Ancak bu kısmın söylenmesi de çok faydalıdır.

Bu Salâvat-ı Şerifenin büyük önemi ve sevabı vardır. Sürekli bu salavata devam edenin, belalardan emin, gelecek musibetlere perde, arzularının kolay, rızkının da bereketli olacağı ümit edilir.
Dua esnasında eller (duanın seması sayılan) yukarıya açık olarak (ayrı) şekilde tutulur. İki elin avuç içi terazinin iki gözü gibi muvazeneli şekilde göğüs hizasında, semadan gelecek Rahmet-i İlâhiyye’ye açık bekler.
Ancak, bazı zamanlarda bu iki elin yanyana birleşip, bitişik şekilde tutulması da sünnete aykırı değildir. Resûl-i Ekrem (asm) Hazretleri her iki halde de dua yapmıştır. Lâkin çoğu defa ellerini ayrı şekilde tuttuğu anlaşılmaktadır.
Nitekim Şafiî mezhebinde duanın korku mânâsına gelen cümlelerinde ellerin içinin yere çevrilip aşağıya tutulduğu gibi. Hanefi’de ise avuç içinin aşağıya çevrilmesi sadece yağmur duasında meşru kılınmış, diğerlerine şâmil olmamıştır.
Şafilerin dua ederken musibetten sakınmak için ellerini aşağıya çevirmeleri bazı hadislere dayanmaktadır ki sünnettir. Bu hadislerden birisi şöyledir:
“Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam, Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.” (Bu konuyla ilgili hadisler için bk. Müsned, Ahmed b. Hanbel IV/56; Mecmau’z- Zevaid, X/168; Cemu’l-Fevaid, II/618; el-Fethu’l-Kebir, II/357)
Bu nedenle ellerini dua ederken aşağıya çevirenler, bu hadislere göre amel etmiştir. Hanefiler ise bu konuda Şafileri taklit etmiş oluyor.
Konuyla İlgili Bir Hatıra:
Bu konuda İbni Fakihani (Fecri Münir) isimli kitabında özetleyeceğim şu olayı nakleder:

Maneviyat büyüklerinden Ebu Musa, fırtınalı bir havada gemide imiş. Müthiş bir fırtına gemiyi batırmaya ramak kaldığı sırada Peygamber Efendimize iltica etmiş:

Ya Resulallah, gemimiz batacak, içindeki bunca masumlar suya gark olup ölecekler. Lütfen bize bir kurtuluş çaresi göster!..

O sırada kulağına şöyle bir hitap vaki olmuş: Ey Ebu Musa! Tüncina duasını okuyun! Yani, kurtaran duayı okuyun, kurtaran duayı...

Demiş ki: Ya Resulallah, bu Tüncina duası hangisidir, biz bilmiyoruz?

Efendimiz (sav) bugün namazlardan sonra okumakta olduğunuz (salaten Tüncina)'yı okumuş, bunu okuyun, diye tenbih buyurmuş.

Gemide ki yolcular hep birlikte bunu Ebu Musa'dan öğrenip okumuşlar, fırtına dinmiş, sağ salim karaya ayak basmışlar.

Bu duanın bu gibi özelliklerinden doalayıdır ki bizim de hudutlarımızda düşman tehlikesi belirince eli silah tutan askerlerimiz hudut boylarına gidip maddi silahıyla karşı koyarken, içerde seccadesi başındaki müminler de hep bu kurtaran duayı okumuşlardır.

Maddi silah yanında manevi silahla da düşmanı sınırlarımızdan kovmuşlardır.

Bu konuyu Ehli Sünnet mecmuasında yazan merhum Zapsu, bir teklifte bulunmuş ve demiştir ki: Harpte sınırlarımızda beliren düşman tehlikesini önlemek için camilerimizde diyanet tarafından okunması istenen (Salaten Tüncana)'yı artık bırakmalıyız. Zira tehlike geçmiştir. Yarın Allah korusun bir tehlike daha söz konusu olursa o zaman neyi okuyacağız.

Faslı Davut efendinin yazdığı (Delailül Hayrat)'ta da geçen bu salavatı şerife için Bediüzzaman Hz. (bir çok aktabların okumakta titizlik gösterdiği salavat) diye bahseder.

Bu salavatı şerife ilham ile yazılmıştır. Ne okuyana nede okumayana bir ısrar olmamalıdır. Okunursa sevabı var, okunmazsa günahı yoktur. Ben şahsen okurum, okunmasını da isabetli bulurum. İsmi üstünde kurtaran salavat.
Textual description of firstImageUrl

Kaza namazları ne zaman ve nasıl kılınır? Sünnetler de kaza edilir mi?

Kaza namazı nasıl kılınır. Önceden kılmadığım namazları şimdi nasıl kaza edebilirim. Mesela bugün vakit namazlarımı kıldım yatsı namazından sonra mı kaza namazını kılacam yoksa her vakit kaza namazı kılınırmı? Kılarken nasıl niyet edecem. Ezan ve Kaamet getirecekmiyim.

Farz bir namazı vaktinde kılmaya eda, vakti geçtikten sonra kılmaya kaza, bozulan bir namazı tekrar kılmaya da iade denir.

Bir namaz ya bile bile kasden kılınmayıp kazaya bırakılır veya bir özürden dolayı kazaya kalır. Bir vakit namazı kasdî olarak kılmayıp kazaya bırakmak büyük bir günahtır. Böyle bir hareketten uzak durmalıdır. Bu çeşit bir hatanın işlenmesi durumunda bir an önce kaza edilmeli, borçtan kurtulmalıdır. Çünkü ölümün ne zaman gelip çatacağı belli olmaz. Ölüm gelip de hazırlıksız yakalarsa âhirete borçlu olarak gidilmiş olur.

Bu şekilde kılınmayan bir namaz her ne kadar kaza edilmekle borçtan kurtulunmuş olunsa da, işlenen günah için ayrıca tevbe istiğfar edip, Allah'tan af dikmek lâzımdır. Bunun için hem kaza, hem de tevbe edilmelidir.

Unutmak, uyku veya meşru bir mazeretten dolayı vaktinde kılınamayan namazlar da hatırlandığı veya meşru özür geçtikten sonra fazla vakit geçirmeden kaza edilmelidir.

Bazı özürler vardır ki, bu hallerde kılınmayan namazlar daha sonra kaza edilmezler. Kadınların âdet ve lohusalık hali, beş vakit devam eden sar'a veya cinnet hali bu çeşit özürlerdendir. Zaten âdet gören ve lohusa olan kadının namaz kılması caiz olmayıp haramdır.

Vakti içinde kılınmayan beş vakit namazın kazası farz, vitir namazının kazası vacip, sünnetin kazası da sünnettir. Kazası sünnet olan, yalnız sabah namazının sünnetidir. Günün sabah namazı kazaya kalmış ise öğleye kadar kılınınca farzıyla birlikte sünneti de kaza edilir. Öğleden sonraya kalınca sünnet kılınmaz, sadece farz kaza edilir.

Zamanında kılınamayan bazı vakit sünnetleri de daha sonra kılınarak kaza edilir. Meselâ, cemaate yetişmek için öğle namazının ilk sünneti kılınamadığı takdirde, farzı kılıp iki rekât sünnetten sonra ayrıca kılınır. Cuma namazının ilk sünneti hutbeden önce kılınamadığı zaman, yine Cumanın iki rekât farzından sonra kaza edilerek kılınır, îki rekât kılınarak yarıda bırakılan öğlenin ve cumanın ilk sünnetleri aynen bu şekilde dört rekât olarak kaza edilir. Bu sünnetlerin dışındaki diğer vakit namazlarının sünnetleri kılınmadıkları zamanlar kaza edilmezler. Meselâ ikindi ve yatsı namazının sünnetleri farzdan önce kılınmadıkları zaman daha sonra kılınmazlar.

Kaza namazları, ne şekilde kazaya kalmış ise aynı şekilde kılınacaktır.

Sabah 2, öğle 4, ikindi 4, akşam 3, yatsı 4 ve vitir 3 rekat olarak kaza edilir.

Her namaz için belirli bir zaman veya mekan tayin edilmez. Yani ikindi namazının kazası ikindi vaktinde kılınır diye bir sınır yoktur. İstediğiniz zamanda kılınabilir. Kaza namazını kılarken ikindi namazının yatsıdan önce veya öğlenin sabahtan sonra kılınması gerekir gibi bir şartta yoktur.

Fakat kerahet dediğimiz zamanlarda kılınmamasına dikkat edilir. Bu vakitler de güneş doğduktan 45 dk sonraya, Güneş batmadan 45 dk. Önceye kadar ve Güneş tam tepede olduğu zaman (öğleye 30 dk. Kala) namaz kılınması hoş görülmemiştir. Bunların dışındaki bütün zamanlarda kaza namazı kılnabilir.

Kaza namazları nasıl kılınır?

Vaktinde kılamayıp kazaya kalan namazları altı vakti bulan veya daha çok olan bir kimse kaza namazları arasında bir sıra gözetmediği gibi, kaza namazları ile vakit namazları arasında da bir sıra takibi yapmaz. Namaz kılmanın mekruh olduğu üç kerahet vaktinin dışında istediği ve müsait olduğu her zaman kılabilir. Çünkü kaza namazları için belli bir vakit yoktur. Meselâ, vaktinde kılınamamış olan bir ikindi namazı yatsıdan sonra, bir yatsı namazı da öğleden sonra kılınabilir.

Kaza namazlarını kılarken vakti belirlemeye gerek yoktur. Bu çok zor olacağından kolay olanı yapmak daha uygundur. Bir kaza namazı şöyle niyet edilerek kılınır:

Meselâ: "Niyet ettim Allah rızası için, vaktine yetişip de kılamadığım ilk öğle namazını" yahut "son öğle namazını kılmaya." Böylece kazaya kalmış olan namazlar, ya ilk kazaya kalmış olanından başlanmış olur veya en son kazaya kalmış olanından başlanmış olur ki, her iki halde de belli bir düzene göre geçmiş namazlar kılınarak azalmış olur.

Daha kolay olması bakımından "Üzerimde olan bir öğle veya ikindi namazını kaza ediyorum" şeklinde niyet etmek de yeterlidir.

Bir vaktin namazı kaza edileceği zaman önce bir ezan okunur, sonra ikamet getirilerek kılınır. Birden fazla kaza namazı kılınacağı zaman da hepsi için bir ezan kâfi gelirken, her farz namazı için ayrı ayrı ikamet getirmek sünnettir.

Kazaya kalmış olan namazların kaç vakit olduğunu kesin olarak bilemeyen kimse, galip tahminine göre hareket eder. Sayı bakımından tam bir tahmin yapamıyorsa, üzerinde kaza namazı kalmadığı kanaatine varıncaya kadar kılar.

Aynı namazları kazaya kalmış olanlar bu namazı cemaatle kılabilirler. Fakat farklı farklı namazları kılmaya kalkanlar tek bir cemaat olamazlar; ayrı ayrı kılmaları gerekir.

Kaza namazlarını, mümkünse evde kılmayı tercih etmelidir. Şayet bu namazlar mazeretsiz olarak kazaya bırakılmışsa bir günah sayılacağından bunu teşhir etmek uygun olmaz.
Textual description of firstImageUrl

Gerdek gecesinde neler yapmamız gerekir? Dinimizin bu konu hakkındaki emirleri tavsiyeleri nelerdir?

Gerdek gecesi: Evlenmiş karı ve kocanın ilk defa bir araya geldikleri gece. Bu buluşmanın özelliği, kadın ve erkek için daha önce bilinmesi mümkün olmayan maddi ve manevi mahremiyetin ortadan kalkmasıdır. Çünkü o geceden önce, ayrı dünyalarda yaşayan iki insan, birbirlerine yaklaşarak, aynı hayatı paylaşma durumuna gelmişlerdir. Bunun da ötesinde, aile olarak belirli hak ve görevleri "fiilen yaşama" olayını başlatmışlardır.

Gerdek gecesini, sadece cinsi yönden iki farklı cinsin birbirlerini tanıması olarak görmemesi gerekir. Bu beraberlik aynı zamanda, manevi ve hissi bir bütünleşmeninde başlangıcı olmaktadır. Olgunluk seviyesine gelen iki gencin, ondan sonraki hayatları belirli bir ölçü ve plan dahilinde sürecektir. Bu bakımdan gerdek gecesi; son derece ciddi ve ağır sorumluluklarla dolu bir hayatın başlangıç anıdır. Tek kelime ile bir planlama kararının verileceği zamandır. Bir çift paylaşacakları hayatta birbirleri için düşündüklerini açıkça anlatacak ve karşılıklı olarak yekdiğerinden beklediği tavır ve davranıştan konuşacaklardır.

Gerdek, İslami bir olaydır. Çünkü gerdek olayında gözümüze çarpan olağanüstü durum, kadın ve erkeğin meşru ölçüler içersinde bir araya gelmesi ve evlilik gibi büyük bir hadisenin düşünülüp, tartışılarak gerçekleştirilmesidir.

Gerdek olayında, birbirlerini uzaktan tanıyan çiftin yakın bir temas ile ve ciddi bir ortamda karşısındakini ölçülü bir şekilde değerlendirmesi söz konusudur. Çünkü evlilik ile yeni bir hayata başlangıçta, karşıdaki insan bütün özellikleri ile tanınmak durumundadır. İslami mahremiyetin olmadığı durumlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle ölçüsüz ve gayri ciddi bir araya gelmesi hali, gerdek olayına gerek duyurmamaktadır. Çünkü olayda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük ciddi bir hesap bulunmaktadır. Taraflar; ya kendilerini bekleyecek akıbetlerden habersizdirler veya bir araya gelişlerinde sadece "cinsel tatmin" ağır basmaktadır.

Dolayısıyla bazen bu tür gayrimeşru ilişkilerde "evlilik" gibi bir müesseseye bile ihtiyaç duymayan insanlar görülmektedir. Tabi ki bu tür ilişkilerin sonu, büyük acılar ve felaketlerle bitmektedir.

İslam'daki evlilik, cinsi duyguların dini bir program çerçevesinde ve beşeri aşkın en temiz özellikleri ile biçim kazanmasıdır. Elbette ki bu temiz ve saf beraberlik, gerdek gecesi gibi başkalarının malumu olmayan ruhi ve bedeni birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.

Lüzumlu (ilk) Evlilik Bilgileri:

İlişki konusunda çok kimse bilgisizlikten bunalımlara düşmektedir. Bunun için önce cimanın ne olduğunu iyi bilmek gerekir. İyi bilinmez ve yanlış yapılırsa, huzursuzluk zamanla artarak ailenin yıkılmasına sebep olur. Bunun için bu mahrem bilgileri doğru öğrenip tatbik etmek gerekir.

Nikahtan sonra, zifaf (gerdek) gecesi, evlilik hayatının en mühim bir dönemidir. Eşler mümkün mertebe temizliğe riayet etmelidir. Temiz ve güzel kıyafet, ilk gecede etkili olur. Zifaf odası tenha, emniyetli bir yerde olmalıdır. Damadın, evlilik tecrübesi olan, güvenilir bir sağdıçın tavsiyelerinden istifade etmesinde mahzur yoktur. Fakat, sağdıç olmasa da olur.

İlk Gecede Eşlerin Dikkat Etmeleri Gereken Hususlar

Her şeyden önce, eşler birbirine çok samimi, nazik ve yumuşak davranmalı, sevgi ve şefkatle yakınlaşmalıdır. Erkek, eşini gerdeğe psikolojik yönden iyice hazırlamalıdır. Ona cesaret vermeli; endişelerinin yersiz olduğunu, rahat bir atmosferde onu da konuşturarak izah etmelidir. Eşini incitecek küçük davranış, hatta imadan sakınmalıdır. Eşinin, özellikle bu gecede sevgi ve şefkat görmeye, iltifat işitmeye çok ihtiyacı olduğu bilinmelidir.

Erkek aceleci ve kaba olmamalıdır. "Artık evlendik, ona istediğim gibi sahip olurum." gibi bir düşünce son derece yanlıştır. Cima, aşk oyunları sırasında meydana gelen bir olaydır. Temasa her iki tarafın da aktif şekilde katılması gerekir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) de bu hususa dikkat çekerek, erkeğin, eşinin haklarına da riayet etmesini istemiştir. Cinsi tatmin, kadının da hakkıdır.

Genç kız da eşinin heyecan ve sevgisini paylaşmalı, kendisini ona tabii ve fıtri bir şekilde, isteyerek teslim etmelidir. Cimanın bir yaratılış vazifesi olduğunu düşünmeli, mana ve hikmetlerini hatırlamalı, sevgisine ve yaratılış özelliklerine güvenip, yersiz korku ve endişelerden sıyrılmalıdır.

Düğünün stresli ve gergin ortamından sonra eşler, uykusuz, yorgun düşebilir. Bu bakımdan cimaya çoğu zaman hazır olmazlar. Bu durumda, ilk cimanın günü tehir edilebilir. Bunun hiç mahzuru yoktur; aksine çok faydası olabilir.

İlk gece, eşler için en meraklı heyecanların yaşandığı andır. Yıllar yılı beklenen, hasretle gözetlenen, genç kız ve delikanlının rüyalarını süsleyen, sevinçli, tatlı ve heyecanlı bir zaman. Daha önce gayrimeşru hayat yaşayan bu duygudan mahrum kalır.

Damat, tebessüm ve nezaketle içeriye girmeli, geline selam vermeli ve onu tebrik etmelidir. Moral verici sözlerle gelinin gönlü alınmalı, heyecanını yatıştırmaya çalışmalıdır. Gelin de ona güler yüzle karşılık vermeli, lüzumsuz somurtkanlık ve çekingenlik göstermemelidir.

Bu gece, iki rekat nafile namaz kılıp dua edilir. Bugünlere kavuşmanın şükrü ve gelecek günlerin saadeti için, Allah Teâlâ'ya dua edilir. Bu arada, oturup, bir müddet sohbet etmelidir. Böylece, fazla heyecan atılmaya çalışılır.

Her kız, bu ilk gecede, az-çok ürkeklik ve çekingenlik gösterir, utanır, sıkılır. İlk defa bir erkekle baş başa buluşmanın, ona açılmanın utancını hisseder. Bu hali, gayet tabiidir, hoş karşılanmalıdır.

Erkek kızı hiç sıkmadan ve zorlamadan, samimi bir yakınlık göstermeli, ürkekliğini gidermeye çalışmalıdır. Kız konuşmaktan, ona açılmaktan çekinse bile, erkek samimi sohbet ve yakınlığı sabırla sürdürmeli, onun gönlüne yavaş yavaş girmelidir. Kızın sessizce dinlemesi ve arasıra hafif karşılık vermesi de kâfidir.

Damat, güler yüzle yaklaşmalı, gönül alıcı sözler söylemeli, iltifat etmeli, eşini kutlamalıdır. Bu tavır genç kızın heyecanının teskininde çok faydalı olur. Bütün mesele, öpüp okşayarak kızı cimaya hazır vaziyete getirmektir! İlk gecenin değişmez bir ölçü olmadığı unutulmamalıdır. İlk gece yalnızca bir başlangıçtır. İlk deneme başarısız olabilir, bu normal kabul edilmelidir.

İnancı gereği kadından uzak kalan erkek, çoğu zaman kadını yakından gördüğünde veya dokunmasıyla hemen boşalabilir. Ümitsizliğe kapılmayıp, yarım saat kadar sonra ön hazırlıktan sonra, tekrar harekete geçilir. İkinci halde ilk heyecan geçip hemen boşalma olmayacağı için ön hazırlık daha rahat şekilde yapılabilir. Bu durum çok önemlidir. Bu durumu bilip kendilerini buna göre ayarlayan eşler rahat eder. Olduydu olmadıydı endişesine kapılmaz. Çünkü bu normal bir olaydır. Birkaç saat dinlenilebilir veya ertesi güne tehir edilebilir. Böyle bir durumda genç kız da durumu kabul etmeli, anlayışla karşılamalıdır.

Temas başarıyla sonuçlanınca, erkek mutluluk hislerini eşiyle paylaşmalı, ona teşekkürlerini sunmalı ve bütün bir hayat boyunca saadetlerinin devamı için dua etmelidir.

Zifaf gecesinde kızda ürkeklik ve çekingenlik görüldüğü zaman, erkek, ilk karşılaşmanın normal bir neticesi olan bu hali hoş karşılamalı, lüzumsuz telaş ve sabırsızlık göstermemelidir. İlk geceki kabalıktan doğacak ürkeklik, incinme ve tatsızlık, daha sonra uzun müddet silinmeyen etkisini gösterir. Bunun gibi, o gecenin sabır ve nezaketinin mükafatı da sonradan görülür.

İlk olarak bir erkekle buluşmak, yıllarca barındığı ailesinden ayrılıp, yeni bir aile hayatına girmek, bir kız için elbette çok mühim bir olaydır. O anda, erkeğin geniş şefkat ve sevgi kanatlarına ihtiyacı vardır. Bir kadın, kendisiyle buluştuğu ilk erkeği asla unutmaz. Eğer kadın ilk zifaf gecesinde tatlı heyecanlar yaşamışsa, sevgi, sabır, nezaket ve geniş bir anlayışla karşılaşmışsa, o erkeğe ömür boyu minnettar kalır. Bu ilk olay, kadın için unutulmaz bir hatıradır. Hatta o adam o kadını sonradan terk etse, hayal kırıklığına uğratsa bile, kalbindeki o esrarlı hatıra daima yaşar.

Gerdek gecesi, erkeklik gösterisi sanılan, "kedinin bacağını ayırmak" gibi kabalık uygun değildir. Bilhassa bu gece, erkek de çok nazik olmalıdır!

"Bir kadın, on senedir kocasıyla garip bir şekilde yaşıyor. Ancak ayda bir defa temasta bulunuyor ve bu temas esnasında da kadın tamamen soğuk davranıyor. Gerdek gecesi, kocası bu kadının kalbini kırmış. (Ne zayıfmışsın, hem de çirkinmişsin) demiş. Kadın bunu unutamamış."
Kadını yaralayacak, zayıfsın, şişmansın, uzunsun, kısasın, yaşlısın, cahilsin, pasifsin gibi sözlerden uzak durmalıdır!

Ön Hazırlık: Gerdek gecesinde diğer önemli husus da, ön hazırlığın gelini ürkütecek ve gönlünü soğutacak bir vaziyette olmamasıdır. Bunun için bir de, soyunma sırasında dikkatli olmak gerekir. Bir kere damadın, gelini kendi eliyle soymaya kalkması doğru değildir. Gelin ve damat, kendi kendine soyunmalıdır. Çırılçıplak soyunmak da uygun değildir. Ekseriya gelin, erkeğin karşısında ilk defa çıplak olarak görünmekten ve erkeği çıplak olarak görmekten dehşet ve sıkıntıya düşebilir.

Soyunma sırasında, utanma duygularının korunması için, bu işin de perdelenmesi gerekir. Bunun için ya lamba söndürülmeli veya az ışıklı gece lambası bulundurulmalıdır. Çıplak vücutla ortada görünmenin vereceği sıkıntıyı hesaba katmalıdır. Bu durum edebe de aykırıdır.

Bazı erkekler, zifaf gecesinde hem kendi vücutlarını teşhir eder, hem de kadını tamamen soyarak, kaba ve hoyratça davranışlarıyla, gelini sıkıntı içinde bırakırlar. Bu çok yanlıştır.

Soyunma olayında, ayakta büsbütün soyunmaya kalkışmamalı, yalnız üstteki kaba elbiseler çıkartılmalıdır. İç çamaşırlar, yorgan altına girdikten sonra çıkarılmalıdır.

İlk Temas: Zifaf gecesinde aşk oyunu önemlidir. Aşk oyunu nazikâne, erkeğin gelini heyecana getirme tekniği mükemmel olduğu zaman, kadın ne kadar utangaç olursa olsun, yavaş yavaş eşine itimadı çoğalmaya ve rahatlamaya başlar. Ondan sonra teslimiyet duygusu artar, çekingenlik yerine arzu doğmaya başlar. Birçok gelini inciten ve ürküten şey, eşlerinin bu gece kaba ve anlayışsız davranmalarıdır. Henüz mahcubiyet içinde bulunan bir gelini, evlilik hayatına yavaş yavaş alıştırmalıdır. Damat, gelinde arzu uyandırma yollarını aramalı, utangaçlık hislerinden kurtulmasına yardımcı olmalıdır. Normal bir kadın, belki kocasının arzusunu tahrik etmek için önce çekingen davranır. Aslında o, fethedilmekten hoşlanır. Fakat mukavemetin kaba bir şekilde kırılma teşebbüsünü asla hoş görmez. Bunun için güvey, nezaket, sabır ve incelik hususlarını asla gözden uzak tutmamalıdır. Gelin de, hayatının belki en heyecanlı anlarını yaşayan eşinin başarısını baltalayacak davranışlardan, mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır.

Bekâretin izalesi: Normal vasıfları taşıyan kız ve erkek için, bunun bir zorluğu olmaz. Yapılacak iş; aşk oyunlarıyla temas ortamı hazırlanır, gelin o safhaya geldikten sonra, yani ilişkiyi kolaylaştırıcı kaygan sıvı gelince, üstten aşağı hafif kuvvette bir tazyikle zifaf ilişkisi tamamlanır. Böyle kaygan sıvı gelmese de, bu iş rahatça gerçekleşir. Cinsiyet organlarına bir miktar vazelin sürmek bu işi kolaylaştırır.

Tahriş, acıma gibi hallerde, sonraki temaslar için bir-iki gün ara vermek iyi olur. Ama bu da şart değildir. Karşılıklı istek varsa, ertesi gün veya birkaç saat sonra temas yapılabilir. Aşırı istek acıyı hissettirmez. Zarın yırtılmasıyla gelen kan durmazsa telaşa mahal yoktur. Genç kız sırt üstü vaziyette dizlerini kaldırıp bacaklarını kasarak bitiştirirse, kanama çoğu zaman kendiliğinden durur. Nadiren de olsa durmayıp aktığı da görülür.

Gerçekten de cinsi temasa her iki tarafın da ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmış olmaları, erkeğin eşini başarılı bir şekilde uyarması ve her ikisinin de cinsi heyecan bakımından tatminkâr bir seviyeye çıkmaları halinde neredeyse hiç acı duyulmaz. Aşırı heyecan, aşırı zevk ağrı hissini ortadan kaldırır. Savaşta ve kavgada yaralanma, neden sonra kan görülmesi ile anlaşılır. Bu arada, eşlerin birbirine yardımcı olması, bilhassa erkeğin çok sabırlı, anlayışlı ve şefkatli olması gerekir.

Zifaf gecesinde acı duymak korkusu, yabancı bir erkekle en mahrem buluşmanın verdiği utanma hissi ve kızlıktan kadınlığa geçiş gibi, çok mühim bir dönüm noktasında bulunuşu dolayısıyla, kadının göstereceği çekingenliği anlayışla karşılamalıdır.

Onu samimiyetle kendisine alıştırdıktan ve ürkeklik hislerini teskin ettikten sonra, nazik ve yumuşak bir surette birleşmelerini temin etmek, erkeğin vazifesidir. Netice olarak; zifaf gecesinin ilk teması ve sonrasında, dikkatli, sabırlı ve ihtiyatlı olmalıdır. Bu hususlara dikkat edilmezse, cinsi temastan kadın, zevk yerine acı ve ızdırap duyabilir. İlk zifaf ilişkisinde, arzulanan cinsi zevkin bulunamaması olağandır.

Zifaf Engelleri:

Zifaf gecesi, ciddi bir engelle karşılaşıldığı zaman, ilişkinin daha sonraki gecelere tehir edilmesi gerekir. Mesela kızın hayz hali devam ediyorsa, beklemeyi tercih zarureti vardır. Esasen gerdek gecesinin, kızın hayzdan temizlendiği zamana getirilmesi gerekir. Zifaf ilişkisinin de, illâ ilk gecede tamamlanmış olması gerekmez. Sabır ve anlayışla hareket edilirse, sonraki gecelerde güçlük ve engeller ortadan kalkar.

Bazı erkekler, bu gece kapıldıkları aşırı heyecan sebebiyle, geçici iktidarsızlığa düşebilirler. Gerdek gecesi böyle bir olayla karşılaşılırsa, teşebbüsü birkaç saat geciktirmek veya sonraki gecelere bırakmak gerekir. Çünkü bu durum geçici bir başarısızlıktır; bir müddet sonra heyecan ve engellerin çözülmesiyle geçer. Duruma göre birkaç saat veya birkaç gece sürebilir.

Zifaf Engellerinin Başlıcaları Şunlardır:

- Kızın Aşırı Ürkekliği:

Bu durum, birçok kızların öteden beri sahip olduğu zifafın çok sıkıntılı geçeceği gibi bazı yanlış kanâatten dolayı olabileceği gibi, o gece erkeğin kaba bir "erkeklik" gösterisiyle, sabırsız, nezaketsiz ve hoyrat davranışlarından da ileri gelebilir.

- Erkeğin Endişesi:

Bazı erkeklerin, zifafta başarısız kalma endişesinin içlerinde yer etmesi, bu duygular içinde telaş ve heyecan göstermesi; ayrıca temas esnasında "erken boşalma" haliyle karşılaşmaları, geçici bir başarısızlık sebebi olabilir.

- Çeşitli Etkiler:

Birçok yerlerde görülen zifaf neticesini bekleme âdetlerinin, erkek üzerindeki psikolojik baskısı, zifaf mekanının elverişsiz, gürültülü ve görüntülü bir yerde oluşu, o anda kadında beklenmedik tatsız bir halin görülmesi, o kadına karşı duyulan sevgi, şefkat ve hürmet duygularının aşırı dereceye varması, geçici iktidarsızlık sebeplerine dahildir.

İşte bu gibi hallerle gerdekte cinsi başarısızlığa uğrayan, bunun geçici olduğunu idrak edip, ilişkisini daha sonraki gecelere ertelemelidir.

Normal İlişkiler:

İlişkilerde, başlangıç safhasının iyi hazırlanması gerekir. Bunu terk etmek erkek için kabalık, kadın için eziyettir. Bunun için beş duyudan gerektiği kadar faydalanmalıdır.

- Görme ve Duyma:

İlişki öncesinde gözler malum hisleri kamçılayıcı meşru şeyler görmeli, duygulara kötü tesir edecek görüntülere takılmamalıdır. Mesela bu vakit gece ise, o andaki mekanın fazla ışıklı olmaması, ışığın söndürülmüş veya -gece lambası gibi- azaltılmış olması uygun olur. En önemlisi, kadında veya erkekte ister giyinik ister çıplak, gözleri rahatsız edecek, az-çok bir soğukluk yapacak görüntülere yer vermemeli, görme hissini okşayıcı bir kıyafetle görünmelidir. Kadının -dışarıya değil- kendi erkeğine karşı süslenmesi gerekir. İlişki öncesinde can sıkıcı sözler duyulmamış olmalı, münakaşaya veya üzücü laflara yer verilmemelidir. O anda gönül alıcı fısıldaşmalar, baş başa tatlı bir sohbet, sevgi dolu birkaç söz faydalıdır.

- Koklama ve Tatma:

İlişki başlangıcında -misk ve lavanta gibi- güzel kokular, zevk alan erkekler için genelde etkileyicidir. Bu inceliği bilen kadın, o anda güzel kokularla kokulanmayı da ihmâl etmez. Bedenin temizliği ve çirkin kokudan arınmış olması da kâfidir. Çünkü eşlerin temiz vücutlarından birbirine verdiği fıtri ve tabii koku, başlıbaşına tesirli bir güce sahiptir. En çok rahatsız edici kokular, ağız kokusu ile ağır ter kokusudur. Öyleyse, vücutta fazla ter toplayan koltukaltı ve kasık bölgeleri, haftada bir tıraş edilmeli ve yıkanmalıdır. Dişler sık sık fırçalanmalı ve daha iyisi misvaklanmalıdır. Ağızda soğan sarmısak veya sigara kokusu rahatsız edici olduğundan, böyle pis kokulu bir havada ilişkiye girmekten sakınmalıdır.

- Dokunma ve Okşama:

İlişkiye hazırlanmada "aşk oyunları" denilen en tesirli oyunlar, vücudun muhtelif yerlerine tatbik edilen dokunma ve okşama işidir. Bunun için önce yeteri kadar soyunmuş olmalıdır. Üst vücutta bir iç elbisesinden başkasını bırakmamak, hatta vaziyete göre, yatak içinde soyunmuş olmak, ilişki zevkinin ziyadesiyle yaşanmasını sağlar. Diğer hususlarda olduğu gibi, dokunma ve okşama vazifesi, kadından çok erkeğe düşer.

Son zamanlarda, sapık kimseler arasından yaygınlaşan oral seks denilen, erkeklik uzvunu kadının ağzına alması dini açıdan çok çirkindir. Ayrıca erkeğin kadının organını öpmesi yalaması da çirkin bir harekettir.

- İlişki Safhası:

Eşlerin ihtiyacına göre uzunca veya kısaca icra edilen başlangıç oyunlarından sonra, şehvet hislerinin iyice uyanmasıyla, kadının mahrem bölgesinde birleşmeyi kolaylaştırıcı mezi denilen sıvı çıkar. Kadın o anda cinsi his bakımından zayıf olur veya yeterince tahrik edilmemiş bulunursa, böyle bir sıvı görülmez.

Eşler, arzu ettikleri temas şeklini tercih ederler.

Temas safhasında en mühim mesele, erkeğin acele etmemesidir. Sabırla idare etmesini bilmek, erkeğe düşen önemli bir vazifedir. Eğer erkek, kadının halini düşünmeden sadece kendi zevki için davranırsa, bir-iki dakika içinde zevkin sonuna geliverir. Bu durum ise, henüz uyanmış olan kadını yarı yolda terk edip, sıkıntı içinde bırakır.

O halde erkek, zaman zaman duraklamalar ve ihtiyatlı tavırlarıyla, sondaki "orgazm" durumuna gelmeyi geciktirmeli, bu noktada kadınla beraberliği sağlamaya çalışmalıdır. Zevkin heyecanlı zirvesi olan orgazm seviyesine varıncaya kadar devam eden temas hali de, sakin ve ferah bir zevk halinde sürüp gider.

İlişki Âdâbı:

Her şehvetin neticesi, kalbi kararttığı ve bunalttığı halde, meşru olarak yapılan cima (ilişki), kalbde ferahlık, ruh ve bedende sükunet ve rahatlık temin eder. Cimadan asıl maksat, nesil üretme gayesidir ve bundaki zevk de, böyle bir maksada binaen lütfu İlâhi olarak verilmiştir. Âdâbına riayet ederek cimada bulunan eşler, bununla ibadet sevabı da kazanır. Nikahlı olarak yapılan ilişkiye "cima" denir; nikahsız olana "zina" denir.

Kadının meşru mazeretsiz olarak ilişkiyi kabul etmemesi büyük günahtır. İnzal anında meniyi "azl" etmek, yani dışarı vermek, kadının rızasıyla olursa mübah, ondan izinsiz yapılırsa mekruhtur. İhtiyaç olduğunda, kadın hayz halinde iken de diz ile göbek arası dışındaki yerlerinden istifade ederek boşalmak caizdir. Bir kavle göre de, istifade için yalnız edep yeri hariçtir.

Kendini haramdan korumayı, helâl ile yetinmeye niyet etmeli, cima ederken şeytandan Allah Teâlâ'ya sığınıp, (Bismillâhi Allahümme cennibnâ-ş-şeytâne ve cennibi-ş-şeytâne mâ razaktenâ) demelidir. Bu durumda hamile kalırsa, şeytan ona zarar vermez. (Tecrid-i Sarih Tercümesi, XI, 303; Mansur Ali Nasıf et-Tâc, II, 3082; Gazâli, İhya', Kahire 1967, II, 63-65)

Resulullah Efendimiz (asm) şöyle buyurdu:
"Cima da Besmele söyle. Cünüplükten temizleninceye kadar sana sevap yazılır. Bu cimada çocuğun olursa sana, bu çocuğun nefesleri sayısınca ve onun neslinin nefesleri sayısınca sevap yazılır." (Örnek olarak bk. Buhârî, Bed'ul-halk 11; Müslim, Nikâh18)
Hanımda şehvet, istek belirinceye kadar onunla oynaşmalı. Bunda bedenin rahatlığı ve doğacak çocuğun kusursuz olması faydaları vardır. Acele etmemelidir. Hadis-i şerifte şöyle buyuruldu:
"Erkek hanımı ile cima ederken, horoz gibi, atlayıp inmesin. Kendisi rahatladığı gibi, hanımı da rahatlayıncaya kadar, karnı üzerinde kalsın. Kadın rahatlamadan, sen rahatlarsan, o günün kalan kısmı, kadın için uyuşuk ve tembellikle geçer." (bk. Suyutî, el Camiu's-sağîr (Fethu'I-Kadîr ile) VI/323)
Hayz halinde olan kadın, kocasının rağbetini azaltmak için, eski elbiseler giymeli.
Hanıma arkadan yani dübüründün ilişkiye girmek büyük günahtır. Hadis-i şerifte "
"Hanımına, dübürden/dışkı yerinden cinsel ilişkide bulunan kimse melundur." (Tirmizî, Tahâre 102; İbn Mâce, Nikah 29; Dârimî, vudû' 114) buyuruldu.
Cimadan sonra bir parça uyumalıdır.
Textual description of firstImageUrl

Sabah namazının vakti ne zaman başlar ne zaman sona erer ezan neden imsaktan bir saat sonra okunuyor?

Sabah namazının vakti imsak ile girer, güneşin doğması ile biter. Ancak Hanifilere göre hafif ışıyıncaya kadar bırakmak, Şafilere göre ise erken, karanlık iken kılmak faziletlidir.

Hanefi mezhebinde sabah namazının geç kılınması daha faziletli olduğu için, imsaktan hemen sonra kılınmamaktadır.

Ayrıca imsak vaktinde değil de namaza başlanacağı vakit ezan okunur ki, insanlar namazın kılındığı vakti bilip cemaate gelsinler diye namazdan önce okunmaktadır.

İmsak girer girmez de namaz kılınabilir. Ezanı beklemek şart değildir.

Tam namaz kılarken ve namaz bitmeden güneş doğarsa Hanifilere göre namaz bozulur. Kerahet vakti çıktıktan sonra yeniden kılmak gerekir.

Zamanında sabah namazını kılamayan bir, kişi güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra öğlen namazı girmeden kılarsa, hem sünnetini hem de farzını beraber kaza eder.

Cuma, Mayıs 02, 2014

Textual description of firstImageUrl

Medine Canlı Yayın İzle


medine, kabe, medine, canlı, yayın, medine canlı yayın, medineden canlı, medineden canlı yayın, medine canlı yayın, medine canlı
Textual description of firstImageUrl

Kabe Canlı Yayın İzle (Mekke)


mekke, kabe, kâbe, canlı, yayın, mekke canlı yayın, mekkeden canlı, mekkeden canlı yayın, kabeden canlı yayın, kabe canlı

Perşembe, Nisan 10, 2014

Textual description of firstImageUrl

Semerkand Tv Canlı izle

Semerkand Tv canlı izleme sayfasına hoş geldiniz. Kanal dini yayınlar yapan ulusal dini kanallarımızın başında gelmektedir.Semerkand Tv, Gönülleri yapmaya geldik sloganı ile 29 Mayıs 2010 yılında kurulmuştur.Kanalın bilinen özelliği İslami konuları ele almasıdır.Programlarına bu ölçüde devam eden kanal,yayınlarını uzman hocalarla yapmaktadır.Kanalın misyonu ise televizyon dünyasında yayınlarını tavizsiz devam ettirmek.Kanal islami sohbetlerin ve haberlerin yanında; mukabele, söyleşi,vaaz ve Kuran-ı Kerim kıraat yayınları yapmaktadır. İyi seyirler dileriz...

Çarşamba, Nisan 09, 2014

Textual description of firstImageUrl

A9 Tv Canlı izle

A9 Tv canlı izleme sayfasına hoş geldiniz. A9 tv, Ülkemizdeki dini kanallarımızdan biridir.Kanal 2011 yılında yayın hayatına başladı. Semerkant tvden sonra hd kalitede yayın yapan 2. dini kanalımızdır.Ateizm ve evrim teorine karşıt olarak kurulan bir islami kanal olan A9 tv, genel olarak dini haber,sohbet,söyleşi ve de Kuran-ı Kerim mukabeleleri programları yapmaktadır. İyi seyirler dileriz...

Pazartesi, Nisan 07, 2014

Textual description of firstImageUrl

Cem Tv Canlı izle

Cem Tv canlı izleme sayfasına hoş geldiniz. Cem Tv,Türkiye'de yayın yapan hem dini hem de yerel kanallarımızdandır.Türkiye'nin ilk Alevi kanalı olan kanal,2005 yılında yayın hayatına başlamıştır.Genel olarak alevi vatandaşlarımıza özgü müzik ve sohbet programları yayınlamaktadır.2005 yılından bu yana ilkeli ve dürüst yayıncılığı ile dikkat çeken kanal milyonlara ulaşmıştır. İyi seyirler dileriz...
Textual description of firstImageUrl

Mehtap Tv Canlı izle

Mehtap Tv canlı izleme sayfasına hoş geldiniz. Kanal 2006 yılında yayın hayatına başlamıştır.Aynı zamanda bir kültür kanalı olan Mehtap tv canlı yayında daha çok sohbet programları yapmaktadır.Genel yayın yönetmeni ise Murat Keskin'dir.Detaylı bilgilere çeşitli kaynaklardan ulaşabilirsiniz. İyi seyirler dileriz...

Cuma, Nisan 04, 2014

Textual description of firstImageUrl

Dost Tv Canlı izle

Dost Tv canlı izleme sayfasına hoş geldiniz. 2005 yılında Biz Dostuz sloganı ile yayın hayatına başlayan kanal genel olarak dini içerikli ve de çocuk programları yapan bir ulusal kanalımızdır.Yayın formatında islami haberler,söyleşiler,muhkabeleler ve sohbetler üzerinde kuran kanalın bir hayli izleyici kitlesi vardır.Detaylı bilgileri resmi internet sitesinden elde ebebilirsiniz. İyi seyirler dileriz...

Perşembe, Nisan 03, 2014

Textual description of firstImageUrl

Kanal 7 Canlı izle

Kanal 7 canlı izleme sayfasına hoş geldiniz. Kanal 7 izleyicilerinin en çok beğendiği sohbet programları ve de dini filmler ayrıca bir güzellik katmaktadır.1994 yılında yayın hayatına başlayan kanalın merkezi İstanbul ilimizdir. İyi seyirler dileriz...


Cumartesi, Mart 22, 2014

Textual description of firstImageUrl

Namaz Kılarken Kaçıncı Rekatta Olduğunu Unutmak

Namaz kılarken çoğu zaman kaçıncı rekatta olduğumuzu unutuyoruz. Bunu sebebi şeytanın bizlere oyunudur.
Namaz Kılarken Kaçıncı Rekatta Olduğunu Unutmak

Peki namaz kılarken kaçıncı rekatte olduğumuzu unutursak ne yapmalıyız?

Namazı kesinlikle tekrar etmemeliyiz. Namazda şaşırdığınız zaman, üç mü dört mü bilemezseniz kafanızda ağırlıklı bir şey oluşuyorsa mesela üç daha ağır basıyorsa onu kabul edip devam edin. Ağırlıklı bir yön olmuyorsa az olandan devam edin.

Unutmayalımki hepimiz imtihan durumundayız. Bir süre böyle devam ettikten sonra ALLAH'ın izniyle bu sıkıntıdan kurtulmuş oluruz.

Perşembe, Mart 20, 2014

Textual description of firstImageUrl

Diyanet Hac kuraları 2014 Hac kura sonuçları

Hac kuraları, 2014 Hac kura sonuçları, Hac kura sorgulama, Hac kuraları 2014, Hac kura sonuçları, Hac Sorgulama, Diyanet İşleri, Hac Kura Sonuçları 2014, Hac Kuraları Sonuçları, diyanet.gov.tr, Hac
Diyanet Hac kuraları 2014 Hac kura sonuçları
Diyanet İşleri başkanlığı, Hac kuralarının çekilişini yaptı. Diyanet İşleri'nin açıkladığı 2014 Hac Kurası sonuçlarını aşağıdaki link vasıtasıyla öğrenebilirsiniz...

HAC KURALARINI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLA

Diyanet İşleri Başkanlığı hac organizasyonuyla kutsal topraklara gidecek olan hacı adayları için kura çekimi yapıldı. Kuraya 2007 yılından itibaren sürekli kayıt yenileyen 125 bin 282 kişi katıldı. Geçtiğimiz yıl uygulanan kota indirimi nedeniyle gönüllü ve kura sonucu kalan 11 bin 973 hacı adayı bu yıl doğrudan hacca gidecek.

Perşembe, Şubat 20, 2014

Textual description of firstImageUrl

Dosta Doğru izle 20 Şubat 2014

Dosta Doğru Son Bölüm izle, Dosta Doğru canlı izle, Dosta Doğru online izle, Dosta Doğru tek parça izle, Dosta Doğru İzle 20 Şubat 2014 indirmeden izle

Dosta Doğru

Dosta Doğru hangi kanalda : ATV
Dosta Doğru hangi gün : 20.Şubat.2014
Dosta Doğru saat kaçta : 23:15 - 01:15 (120 dakika)
Tür : Yaşam & Hobi
Dosta Doğru özeti : Dosta Doğru'da her hafta İslam tarihinden farklı bir konuya yer veriliyor.

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, peygamber efendimizin ve Ehli Beyti'nin hayatından çok özel ve çarpıcı hikâyeleri izleyicilerle paylaşıyor; peygamberler tarihi, o döneme ait olaylar ve mucizelerle ilgili bilgiler veriyor. Hatipoğlu, gusul abdesti, besmelenin fazileti ve surelerin faziletleri konusunda da izleyicileri bilgilendiriyor.

Perşembe, Şubat 13, 2014

Textual description of firstImageUrl

Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru 13 Şubat 2014 izle

Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru Son Bölüm izle, Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru canlı izle, Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru online izle, Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru tek parça izle, Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru İzle 13 Şubat 2014 indirmeden izle

Dosta Doğru

Tarih :13.Şubat.2014
Saat :23:15 - 01:15 (120 dakika)
Tür :Yaşam & Hobi
Özet :Dosta Doğru'da her hafta İslam tarihinden farklı bir konuya yer veriliyor.

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, peygamber efendimizin ve Ehli Beyti'nin hayatından çok özel ve çarpıcı hikâyeleri izleyicilerle paylaşıyor; peygamberler tarihi, o döneme ait olaylar ve mucizelerle ilgili bilgiler veriyor. Hatipoğlu, gusul abdesti, besmelenin fazileti ve surelerin faziletleri konusunda da izleyicileri bilgilendiriyor.

Pazar, Şubat 09, 2014

Textual description of firstImageUrl

Nihat Hatipoğlu ile Kuran ve Sünnet 09 Şubat 2014 izle

Nihat Hatipoğlu ile Kuran ve Sünnet canlı izle, Nihat Hatipoğlu ile Kuran ve Sünnet online izle, Nihat Hatipoğlu ile Kuran ve Sünnet tek parça izle, Nihat Hatipoğlu ile Kuran ve Sünnet İzle 09 Şubat 2014 indirmeden izle

Nihat Hatipoğlu ile Kuran ve Sünnet

Tarih :09.Şubat.2014
Saat :10:00 - 11:30 (90 dakika)
Tür :Yaşam & Hobi
Özet :İslam dini ile ilgili merak edilenlere ayet ve hadisler ışığında açıklamalar getiriliyor.

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, İslam dini ile ilgili merak edilen her şeyi ayet ve hadisler ışığında açıklıyor. Aslı Mavitan'ın sunduğu programda Hatipoğlu, dinle ilgili çok önemli bilgiler sunuyor.