Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Nisan 26, 2014

Hangi Hastalık için Hangi Doktora Gidilir ?

Dahiliye (İç Hastalıkları)

  1.     Ağız kuruluğu
  2.     Göğüs ağrısı (buna bağlı sol kol ağrısı)
  3.     Sık idarara çıkma
  4.     Karın ağrısı
  5.     Mide ağrısı
  6.     Mide eksimesi
  7.     Gastrit,
  8.     İshal, Kabızlık,
  9.     Terleme,
  10.     (Tansiyon : Baş ağrısı, Baş dönmesi, bulantı, kulak çınlaması, burun kanaması, kalp ağrıları. Olarak sıralanır.)

Kulak Burun Boğaz (KBB)

  1.     Boğaz ağrısı,
  2.     Burun akıntısı
  3.     Nezle
  4.     İşitme kaybı
  5.     Kulaktan kan gelmesi
  6.     Burun eğriliği
  7.     Burunda şekil bozukluğu
  8.     Burundan kan gelmesi
  9.      Horlama,
  10.     Kulak iltihabı,
  11.     Saman nezlesi,
  12.     Sinüzit,
  13.     Tükürük Bezi Hastalıkları
  14.     Uçuk,
  15.     kulak ağrısına eşlik eden baş dönmesi
  16.     Uzun süreli kulak akıntısı
  17.     Baş dönmesi
  18.     Çene eklem hastalıkları
  19.     Kulak çınlaması
  20.     Aft

Kalp Damar Cerrahi

  1.     Göğüs ağrısı ( buna bağlı sol kolda ağrı)
  2.     Kalp,
  3.     Damar,
  4.     Damar sertliği,
  5.     Çarpıntı
  6.     Bacak damarlarında siyahlaşma
  7.     Ayaklarda morarma
  8.     Bacaklarda ağrı

Enfeksiyon Hastalıkları

  1.     Grip,
  2.     Sarılık,
  3.     Göz beyazlarında sararma,idrar renginde koyulaşma,iştahsızlık,bulantı.
  4.     Halsizlik,
  5.     Yorgunluk
  6.     Karın ağrısı ve buna bağlı İshal,
  7.     Kabakulak,
  8.     Köpek, kedi, vb. hayvanlar tarafından ışırık yada tırmalanma halleri
  9.     Büyük dışkıda,Tenya,parazit.
  10.     Ayağa yada vucudun herhangi bir yerine paslı metal batması
  11.     Öksürük,balgam
  12.     Taşıyıcı sarılık
  13.     Ateş,terleme (Brucella)
  14.     Kene sokması
  15.     Ayaklarda / bacaklarda kızarıklık,şişlik,ağrı.

Genel Cerrahi (Hariciye)

  1.     Apandisit : ( ilk olarak karın üst bölgesinde ağrı ile başlar, Karın üst bölgesindeki ağrı hafifler ve karın sağ alt bölgesinde ağrı başlar, Karında hissedilen ağrının yavaş yavaş şiddetlenmesi, Karında hissedilen ağrının süreklilik kazanması, Ateş, Kalp atışlarında hızlanma, İştah kaybı, Mide bulantısı ve kusma )
  2.     Memede ağrı
  3.     Memede kollara doğru yayılan ağrı
  4.     Memede sertlik hissi
  5.     Memede ele gelen sertlik
  6.     Karın bölgesinde şişlik buna bağlı ağrı
  7.     Gangren,
  8.     Basur,
  9.     Hemoroid,
  10.     İnce bağırsak,
  11.     Kalın bağırsak,
  12.     Karaciğer,
  13.     Mide,
  14.     (Tiroid bezinin az çalışması); yorgunluk, halsizlik, uyuşukluk ve uyku hali, konsantrasyon bozukluğu, sersemlik hissi, depresyon, saç dökülmesi, ciltte kuruma ve soğukluk hissi, kabızlık, kilo alma, göz kapakları ve bacaklarda şişlik, terlemede azalma, balmumu gibi cilt, soğuğa tahammülsüzlük, üşüme, ses kalınlaşması, ses kısılması, konuşmada ağırlaşma, reflekslerde azalma, tansiyon, kolesterol yüksekliği ve nabız düşüklüğü, adet düzensizliği, hamile kalmada zorluk, çocuklarda boy kısalığı ve gelişme geriliği gibi belirtilerle kendini gösterir.
  15.     Hipertiroidi ; sinirlilik, aşırı heyecan, duygusallık, kilo kaybı, terleme ve vücut sıcaklığında artma, ellerde titreme, nabız sayısında ve tansiyonda artış, cilt terleme ve nemlilik hissi, saç dökülmesi, sıcağa tahammülsüzlük, bağırsak hareketlerinde artma, adet düzensizliği, gözde canlı bakış, bazen tek gözde büyüme, bazen çift görme şeklinde ortaya çıkar.
  16.     Vucudda et beni veya yağ bezesi
  17.     Siddetli karın ağrısı
  18.     Büyük dışkı ile gelen kan
  19.     Dönüşümlü olarak ishal ve kabızlık.
  20.     Yağakarşı duyarlılık, bağırsak gazları ve karında doygunluk duygusu
  21.     Sağkaburga altında baskı, sağ kürekkemiğine kadaryansıyan sırt ağrıları, sağ omuz bölgesindegerginlikler.
  22.     Göbek bölgesinde ağrı ve şişlik
  23.     Kasıkta ağrı ve şişlik

Nöroloji

  1.     Hafıza kaybı
  2.     Unutkanlık
  3.     Kol ve bacaklarda uyuşma hissi
  4.     Ellerde titreme
  5.     Parmak uçlarında uyuşukluk
  6.     Vucudun sağ veya sol tarafında uyuşukluk hissi
  7.     Baş ağrısı,
  8.     Felç,
  9.     Baş dönmesi
  10.     Kasılma
  11.     Bunama
  12.     Çift görme
  13.     Yüz ağrısı
  14.     Dengesizlik
  15.     İstemsiz hareketler
  16.     Vücutta seyrime

Dermatoloji (Deri Hastalıkları)

  1.     Sıksık tekrar eden ağız içi yaraları
  2.     Akne,
  3.     Bel soğukluğu,
  4.     Deri kanseri,
  5.     Egzama,
  6.     Allerjik deri hastalıkları,
  7.     Mantar,
  8.     Nasır,
  9.     Saç dökülmesi,
  10.     Vücudun herhangi bir yerinde renk değişikliği (ala)
  11.     Siğil,
  12.     Sivilce,
  13.     Uçuk,
  14.     Kaşıntı
  15.     İyileşmeyen yada geç iyileşen deri yaraları
  16.     Cilt lekesi
  17.     Benler,çiller,doğum lekeleri,
  18.     Tırnak bozuklukları,
  19.     Ayak,koltuk altı terlemeleri,
  20.     Kıl dönmesi,aşırı kıllanma,
  21.     Sedef hastalığı,
  22.     Zona.

Ortopedi

  1.     Vucudun eklem yerlerindeki ağrılar
  2.     Nemli havalarda hissedilen eklem ağrıları
  3.     Ayak bileği burkulmaları
  4.     Bacak Bel Boyun Fıtık Kalça ağrıları
  5.     Kas Kemik Kırıklar
  6.     Omurga Omuz Romatizma
  7.     Siyatik
  8.     Topuk dikeni
  9.     Bütün eklem ağrıları
  10.     Bağ kopmaları
  11.     Lif kopmaları
  12.     Kas ağrıları
  13.     Düşmelere bağlı kol ve bacak ağrıları

Üroloji (Bevliye)

  1.     İdrar yaparken yanma hissi
  2.     İdrar yolunda akıntı.
  3.     Sık idrara çıkma
  4.     İdrar yapamama tıkanma
  5.     Böbrek taşı,Bel ağrısıyla beraber bulantı olması,
  6.     Erken boşalma,
  7.     Frengi,
  8.     İktidarsızlık,
  9.     Kısırlık,
  10.     Mesane,
  11.     Penis Hastalıkları,
  12.     Prostat
  13.     Testislerde ağrı
  14.     Gece sık sık idrara kalkma
  15.     Kanlı idrar yapma (Kanlı işeme)
  16.     Torbalarda şişme
  17.     Testislerde sertlik,şişme
  18.     Sünnet derisinde şişlik,kızarıklık.

Göğüs Cerrahi Hastalıkları

  1.     Kaburga kırıkları,
  2.     Göğüs ağrısı
  3.     Nefes almada güçlük ve nefes alırken hırıltılı ses
  4.     Nefes darlığı,
  5.     Zatürre,
  6.     Pnömoni,
  7.     Tüberküloz,
  8.     Öksürüğe bağlı ağızdan kan gelmesi
  9.     Yoğun kıvamlı bağlam çıkarma
  10.     Düşme yada göğse alınan darbe sonucu göğüs ağrısı
  11.     Göğüs içerisinde sıvı toplanması
  12.     Akciğer Kanseri
  13.     Göğüs duvarı şekil bozuklukları
  14.     Göğüs içi maligniteler
  15.     Akciğer apsesi
  16.     Diafragma rahatsızlıkları
  17.     Göğüs duvarı tümörleri
  18.     Soluk borusu rahatsızlıkları

Psikiyatri

  1.     Depresyon,
  2.     Gereksiz korkular
  3.     Sosyalleşme bozukluğu
  4.     Kekemelik
  5.     Davranış bozukluğu
  6.     Uyku bozukluğu,
  7.     Uykusuzluk
  8.     Huzursuzluk
  9.     Tedirginlik
  10.     Anksiyete Bozukluğu,(Kaygı bozukluğu.)
  11.     Sosyal fobi,özgül fobi,
  12.     Kişilik bozuklukları,
  13.     Alkol,madde kullanımı,bağımlılığı,
  14.     Öğrenme güçlüğü,
  15.     Dikkat eksikliği,Hiperaktivite,
  16.     Panik atak,
  17.     Şizofreni,
  18.     İnsominio (Uyku bozukluğu,)
  19.     Davranış bozukluğuna karşı gelen bozukluklar,
  20.     Bipolar bozukluk (İki uçlu duygu durum bozukluğu )(Mani depresyon)
  21.     Şizoeffektif bozukluk,
  22.     Psikiyatrik hastalıklarda tedaviler
  23.     Davranış bozukluğu,Karşı gelme bozukluğu,
  24.     Mental Retardasyon (Zeka geriliği)

Göz Hastalıkları

  1.     Uzağı görme güçlüğü
  2.     Yakını görme güçlüğü
  3.     Görme netliği bozukluğu
  4.     Arpacık, göz rahatsızlığına başlı baş dönmesi
  5.     Gözde kızarıklık yanma hissi
  6.     Göz kuruluğu
  7.     Baş ağrısı ( görme bozukluğuna bağlı)
  8.     Ani görme kaybı
  9.     Gözde ani ortaya çıkan sinek uçuşmaları
  10.     ışık çakmaları,
  11.     Gözde çapaklanma,
  12.     Göz ağrısı,batma.

Kardiyoloji

  1.     Bu rahatsızlıklarda kardiyoloji polikliniğimize başvurun
  2.     Göğüste tam yeri belli olmayan sıkışma hissi
  3.     Bu ağrı sol kola ve çeneye doğru yayılır
  4.     Ağrı hareket etmekle artar, dinlenirken azalır, fakat geçmez. Ağrı yarım saatten uzun sürer.
  5.     Ağrıyla birlikte soğuk soğuk terleme ve mide bulantısı
  6.     Nefes darlığı

Endokrinoloji

  1.     (Tiroid bezinin az çalışması); yorgunluk, halsizlik, uyuşukluk ve uyku hali, konsantrasyon bozukluğu, sersemlik hissi, depresyon, saç dökülmesi, ciltte kuruma ve soğukluk hissi, kabızlık, kilo alma, göz kapakları ve bacaklarda şişlik, terlemede azalma, balmumu gibi cilt, soğuğa tahammülsüzlük, üşüme, ses kalınlaşması, ses kısılması, konuşmada ağırlaşma, reflekslerde azalma, tansiyon, kolesterol yüksekliği ve nabız düşüklüğü, adet düzensizliği, hamile kalmada zorluk, çocuklarda boy kısalığı ve gelişme geriliği gibi belirtilerle kendini gösterir.
  2.     Hipertiroidi (Tiroid bezinin çok çalışması) ise; sinirlilik, aşırı heyecan, duygusallık, kilo kaybı, terleme ve vücut sıcaklığında artma, ellerde titreme, nabız sayısında ve tansiyonda artış, cilt terleme ve nemlilik hissi, saç dökülmesi, sıcağa tahammülsüzlük, bağırsak hareketlerinde artma, adet düzensizliği, gözde canlı bakış, bazen tek gözde büyüme, bazen çift görme şeklinde ortaya çıkar.

Gastroenteroloji

  1.     Kabızlık
  2.     İshal
  3.     Kusma
  4.     Bulantı
  5.     Karın ağrısı
  6.     İrritabıl barsak sendromu
  7.     Retrosternal yanma hissi (Göğüs ortasında yanma hissi)
  8.     Asit reflüsü (Ağza acı su gelmesi)
  9.     Safra kesesi ağrısı.
  10.     Midede yanma hissi
  11.     Midede ekşime hissi
  12.     Aşırı geyirme
  13.     Aşırı gaz çıkarma
  14.     Mide hastalıkları,
  15.     Bağırsak hastalıkları,
  16.     Karaciğer hastalıkları,
  17.     Safra kesesi ve yolları hastalıkları,
  18.     Pankreas hastalıkları,
  19.     Sarılıklar,
  20.     Hepatitler

Fizik Tedavi

  1.     Ağrılı eklem sorunları
  2.     Bel ve boyun ağrıları
  3.     Kol, dirsek, el ve bilek ağrıları (sinir sıkışmaları, tenisçi dirseği, karpal tünel sendromu…)
  4.     Elde-ayakta uyuşma.
  5.     Ayak, ayak bileği ağrıları (hallux valgus, düz tabanlık…)
  6.     Eklemlerde kireçlenme,
  7.     Dizde kireçlenme.
  8.     Disk hernileri (bel-boyun fıtıkları)
  9.     Osteoporoz (kemik erimesi/zayıflığı)
  10.     Fibromiyalji,
  11.     Çeşitli kas hastalıkları,
  12.     Kas ağrıları.
  13.     Romatoid artrit,
  14.     Ankilozan spondilit ,
  15.     Romatizmal hastalıklar
  16.     Diğer romatizmal hastalıklar (yumuşak doku romatizması; tendinit, eklem ve kas zorlanmaları…)
  17.     Felçli hastalar

Nefroloji

  1.     Gece sık sık idrara kalkma
  2.     El, ayaklarda ve gözlerde şişme
  3.     İdrar yapmada bozukluklar
  4.     Ağrılı idrar
  5.     Uykuda idrarı tutamama
  6.     Böbrek hastalıklarının tedavisi,hipertansiyon,diyabet ve aterosklerozun böbrek fonksiyonlarına karşı koruyucu hekimlik hizmetleri,son dönem böbrek hastalarının destek tedavileri ve takibi hizmetleri verilmektedir.
  7.     Böbrek iltihapları(Nefrit,Pyelonefrit gibi)
  8.     Böbrek yetmezliği(Akut veya kronik)
  9.     İdrar yolu enfeksiyonları
  10.     Hipertansiyon (Böbrek kaynaklı)

Plastik Cerrahi Bölümü’nün İlgilendiği hastalıklar

  1.     Deri kanserleri
  2.     İyileşmeyen yaralar
  3.     Deri yanıkları
  4.     Doğumsal hasarlar
  5.     Yanık izleri
  6.     Yarık dudak
  7.     Yarık damak
  8.     Meme büyütme
  9.     Meme küçültme
  10.     Göz kapağı düşüklüğü
  11.     Göz kapağı hasarları
  12.     Et benleri;renkli benler
  13.     Kulak şekil / bozuklukları
  14.     Deri aşıları
  15.     Yağ alma
  16.     Yağ verme
  17.     Burun şekil bozuklukları
  18.     Deri gençleştirme (Kimyasal yöntem)
  19.     Deri kırışıklıkları için Botoks uygulamaları

bel ve boyun ağrıları için hangi bölüme gidilir, bel ve boyun ağrıları için hangi doktora gidilir, bel ve boyun ağrıları için hangi doktora gidilmeli, boyun ve bel ağrısı için hangi doktora gidilir, eklem agrilari icin hangi doktora gidilir, eklem ağrısı için hangi doktora gidilir, guatr hastalığı için hangi doktora gidilir, gut hastalığı için hangi doktora gidilir, hangi doktor neye bakar, hangi hastalık için hangi bölüme gidilir, hangi hastalık için hangi doktor, hangi hastalık için hangi doktora gidilir öğren, hangi hastalıklar için hangi doktora gidilir, kalça kemiği ağrısı için hangi doktora gidilir, kürek kemiği ağrısı için hangi doktora gidilir, kuyruk kemiği ağrısı için hangi doktora gidilir, nereye randevu almak gerekir, yorgunluk halsizlik için hangi doktora gidilir, mide için hangi doktora gidilir, kalp ağrısı için hangi bölüme gidilir, hangi hastalık için hangi doktora gidilir, memede ağrı için hangi doktora gidilmeli

Salı, Nisan 22, 2014

Textual description of firstImageUrl

ZEYNEP KAMİL HASTANESİ RANDEVU ALMA - ZEYNEP KAMİL HASTANESİ NUMARA ALMA EKRANI

ZEYNEP KAMİL HASTANESİ RANDEVU ALMA...

Giderek değişen teknoloji ve uygulamalar hayatımızı kolaylaştırmaya devam ediyor. Bunlardan biri ve hemen hemen hepimizin kullandığı veya kullanabileceği olan MHRS uygulamasıdır. Bilindiği üzere hastaneye gitmek isteyen birisi randevu almak için hastaneye gidip randevu alıyordu ve gittiğinde numara bitmiş yada o gün doktor yok gibi aksaklıklarla karşılaşıp muayene olmadan geri dönebiliyordu ve boş geri dönmemek için ise sabah erkenden gidip randevu sırasına giriyordu.
Şimdi ise MHRS uygulaması ile artık numara almak çok kolay MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) ile internet ve telefondan istediğiniz güne ve hastaneye kolayca numara alınabiliyor.

Sizlere bu yazımızda İstanbul Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine randevu alma işlemleri ve direk randevu alma sisteminden nasıl numara alınacağını açıklayacağız.
Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi bilindiği gibi İstanbul da çocuk hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum üzerine en gelişmiş hastanelerden birisidir. Zeynep Kamil Hastanesine randevu almak için aşağıdaki bağlantıya tıklayarak istediğiniz bölüme numara alabilirsiniz.



ZEYNEP KAMİL HASTANESİ RANDEVU ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ>>>

 zeynep kamil randevu alma


Hastanelere internet üzerinden ve telefon ile numara almak için tek bir sistem haline gelen MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) ile randevu almak için TC numaranız ve bir e-posta adresi ile sisteme kayıt olarak hastaneye numaranızı alabiliyorsunuz. Her bir kişi sisteme kendi TC si ile bir defa kayıt oluyor ve devamlı aynı isim ve tc numarası ile giriş yapıyor.


MHRS'ye nasıl kayıt olunur? 

Yukardaki MHRS üye ol linkine tıkladığınızda karşınıza böyle bir alan çıkacak. TC kimlik numaranızı girmek zorunlu Ardından da aşağıdaki alanları dolduracaksınız. Bu işlemi yaptığınızda üyeliğin gerçekleşmiş olacak. Sonra ana sayfaya dönüp MHRS randevu al butonuna tıklayıp TC numaranızı ve parolanızı girerik randevunuzu alabilirsiniz.


MHRS RANDEVU İPTAL NASIL YAPILIR? 

MHRS sistemi üzerinden aldığınız randevuyu son 15-20 dakikaya kadar iptal edebilmektesiniz. MHRS Randevunuzu iptal etmek için önce MHRS randevu sayfasından TC kimlik numaranızı ve şifreniz ile giriş yapmanız gerekiyor. MHRS randevu al bölüme girdiğinizde, Kimlik numaranız ve şifreniz ile giriş yaptıktan sonra sağ taraftaki "Randevu Geçmişi"kısmından randevularınızı görebilir, iptal etmek istediğiniz randevunun sağ tarafındaki "İPTAL ET" butonuna basmak sureti ile randevunuzu iptal edebilirsiniz. Ayrıca ALO182 MHRS hattını arayarak da randevunuzu iptal ettirebilirsiniz.


HRS RANDEVU GÖRÜNTÜLEME 

Kimlik numaranız ve şifreniz ile giriş yaptıktan sonra sağ taraftaki "Randevu Geçmişi"kısmından randevularınızı görebilirsiniz.


MHRS ŞİFREMİ UNUTTUM NASIL ALABİLİRİM? 

Hastane randevu şifrenizi unuttuysanız ne yapmalısınız? Yeni şifre için 3 yol var.


MHRS AİLE FERTLERİ İÇİN RANDEVU ALABİLİR MİYİM? 

İşlemler T.C. Kimlik numarası üzerinden yapıldığından bütün Aile fertleriniz için ayrı ayrı kendi Kimlik numaraları ve Kimlik bilgileri ile hesap oluşturmalısınız. İsterseniz aile fertleri için üye kaydı oluştururken hepsinde aynı mail adresi ve telefon numarasını kullanabilirsiniz.


MHRS ŞİFREMİ VE HESAP BİLGİLERİMİ NASIL DEĞİŞTİRİRİM?

Randevu al bölüme girdiğinizde, Kimlik numaranız ve şifreniz ile giriş yaptıktan sonra sağ taraftaki "Hesap Bilgileri" kısmından ilgili değişikliği yapabilirsiniz.


ALO 182 MHRS RANDEVU EN ERKEN NE ZAMANA RANDEVU ALABİLİRİM?

Aradığınız tarihten itibaren en erken 1 gün sonrası için randevu alabilirsiniz. Dilerseniz 15 gün sonrasına kadar herhangi bir güne randevu talep edebilirsiniz.


ALO 182 MHRS'DEN KAÇ RANDEVU ALABİLİRİM, YAKINLARIM İÇİN RANDEVU ALABİLİR MİYİM?

Kendinize ve yakınlarınıza her aramada en fazla dört randevu alabilirsiniz. Aynı güne kendinize farklı polikliniklerden en fazla iki randevu alabilirsiniz. 


ALO 182 MHRS RANDEVU HATTI ÜCRETLİ Mİ? 

ALO 182 Randevu Hattı acil aramalar kapsamında olmadığından ücretlidir. Hem sabit hatlardan hem de cep telefonlarından 182' yi aramak sabit bir telefon hattını aramakla eşdeğerdir. BTK' ya göre Türkiye' de sabit hatları aramak 01.04.2013 tarihinden itibarendakikası en fazla 43,89 kuruştur. Türk-Telekom dakikası 7-15 kr. arası ücretlendirme yapmakta olup, tarifeler değişebilmektedir. İnternet ve akıllı cihazlar (cep telefonu, tablet vs.) üzerinden alınan randevular ise ücretsizdir.


MHRS MOBİL UYGULAMASI 

Android, IOS, BlackBerry ve Windows işletim sistemlerine sahip akıllı cihazlar (telefon, tablet) için "MHRS Mobil" uygulaması hizmete girmiştir. "MHRS Mobil" cihazınızın kullandığı uygulama marketinden (app store, play store vs.) ücretsiz olarak indirebilirsiniz.







zeynep kamile nasıl numara alabilirim, zeynep kamil randevu alma, zeynep kamil internetten randevu alma, zeynep kamil randevu işlemleri, zeynep kamil randevu alma, zeynep kamil hastanesi çocuk nöroloji randevusu alma, zeynep kamil renkli ultrason randevusu alma, zeynep kamil çocuk hastanesine randevu alma, zeynep kamil kadın doğuma nasıl numara alabilirim, zeynep kamilde kürtaj oluyormu, zeynep kamilde tüp bebek varmı, zeynep kamil tüp bebek merkezi, zeynep kamil telefon numarası, zeynep kamil hastanesine randevu alma, mhrs randevu ekranı, mhrs randevu alma, internetten hastane randevusu almak, zeynep kamile nasıl numara alabilirim, zeynep kamil numara alma ekranı, zeynep kamil ikili test numarası alma, zeynep kamil 3 lü test randevu,

Cuma, Nisan 18, 2014

Textual description of firstImageUrl

MERS VİRÜSÜ NEDİR? BELİRTİLERİ NEDİR VE NASIL BULAŞIR?

mers virüsü belirtisi,mers virüsü nedir,mers virüsü nasıl bulaşır,mers vürüsü nedir,mers virisü nedir,mers virüsü öldürürmü, mers virüsü belirtileri neler,mers vürüsü nasıl bulaşır,mers virüsü hakkında,mers virisü kabede varmı,mers vürüsü nasıl bulaşır,mers virüsü kimlere bulaşır,mers virüsü tedavisi nedir,mers virüsü nasıl tedavi edilir,mers virisü bulaşma şekli,mers virüsü kimlerde görülür

Mers Virüsü Nedir?

Virüs daha çok Ortadoğu ülkelerinde görülürken Suudi Arabistan’da 30’un üzerinde vaka ile karşılaşıldı.(Suudi Arabistan'da yaptığı umre ziyaretinden sonra THY uçağı ile Cidde'den İstanbul aktarmalı olarak Kuala Lumpur'a giden Malezyalı bir yolcuda ölümcül MERS virüsü taşıdığı tespit edildi)

Yeni virüsün 2003 yılında patlak veren ve 800 kişinin ölümüyle sonuçlanan SARS virüsüyle benzer olduğu belirtiliyor. Ortadoğu Solunum Sendromu MERS ismi verilen virüsün daha önce görülen benzer virüslere göre çok daha hızlı yayıldığı ortaya çıktı.
Hastanelere hasta ziyaretine giden vatandaşlar, enfeksiyona karşı uyarılıyor.


MERS Virüsü Belirtileri Nelerdir?

Virüsün bulaştığı hastalarda öncelikle ateş ve öksürük belirtileri görülüyor. Virüsün çıkış nedeni bilinmiyor ancak yarasa, deve ya da keçilerden bulaşmış olabileceği üzerinde duruluyor. Söz konusu virüse karşı henüz etkili bir tedavi yöntemi geliştirilemedi.

Pazartesi, Mart 17, 2014

Textual description of firstImageUrl

EMG NEDİR NASIL YAPILIR - EMG HANGİ HASTALIKLARDA İSTENİR

EMG nedir? 

EMG, elektromiyografinin kısaltması olup, sinir ve kasların elektriksel potansiyellerinin incelenmesine dayanan nörolojik bir inceleme yöntemidir. Elektronöromiyografi (ENMG) olarak da adlandırılır, ancak EMG teriminin kullanımı daha yaygındır. EMG tetkiki, sinir iletim çalışmaları ve kasların iğne ile incelemelerinden oluşmaktadır. Sinir iletim çalışmaları, düşük voltajlı elektrikle sinirlerin uyarılması ile yapılan bir tetkiktir. İğne EMG incelemesinde ise kasa batırılan bir iğne yardımı ile kaslar değerlendirilmektedir. Başka bir deyişle bu inceleme; elektrik uyaranı ile sinirler uyarılarak ve iğne ile kaslar incelenerek yapılır. Laboratuvarımızda yapılan Repetitif (ardışık) sinir stimülasyonu ve Tek lif EMG (SFEMG) tetkikleri de, farklı tetkikler olmakla birlikte, aynı cihaz ile yapıldıkları için genellikle EMG başlığı altında yer alırlar.


Hangi hastalıklara istenir?

EMG; omuriliğin ön boynuz hücreleri (motor nöron hastalıkları), sinir kökleri (bel ve boyun fıtıkları), sinir ağları (doğumsal yada travmatik zedelenmeler), sinirler (yüz felci, sinir basıları ve zedelenmeleri, karpal tünel sendromu, polinöropati), sinir-kas kavşağı (myastenia gravis) veya kas lifleri tutuluşu (myopati) olduğu durumlarda yapılır. Bu hastalıkların bir kısmında tek başına tanı koydurmakla birlikte, bir kısmında da tanıya yardımcı olarak başka tetkiklerin yapılması için yön göstermektedir. EMG, çevresel sinir ve kas hastalıklarının tanısında yardımcıdır, beyin hastalıklarında tanı değeri yoktur.


Tetkik için hazırlık gerekir mi? 

Herhangi bir hazırlığa gerek yoktur, aç kalmak gerekmez. Her yaştan hastaya uygulanabilir. Önceki EMG raporları ve hastalığı için yapılmış tetkiklerin (kas enzimleri, görüntüleme) getirilmesi önemlidir. Temiz bir cilt teknik olarak bazı problemlerin çıkmasını engeller. Cilde krem sürülmemelidir. İncelenecek bölgeye göre değişmekle birlikte rahat elbiselerin giyilmesi önerilir, külotlu çorap, dar kot pantolon ile tetkike gelinmemelidir. Eğer hasta kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa (warfarin, heparin gibi), kanama bozukluğu varsa yada bulaşıcı hastalığı varsa (hepatit, AİDS vs.) hekime bildirmelidir. Kalp pili varsa inceleme sakıncalı olabilir, mutlaka hekime söylemelidir.


Nasıl yapılır?

EMG incelemesi, hekim tarafından yapılır. Teknisyen sinir iletim çalışmasına yardımcı olabilir, iğne uygulamasını mutlaka hekim yapar. Genellikle, önce elektrik uyaranı verilerek sinir iletim çalışması yapılır, ardından steril iğneler kullanılarak kaslar incelenir. İnceleme rahatsız edici ve bazen ağrılı bir inceleme olmakla birlikte, hastalar dayanılmayacak kadar ağrılı olmadığını bildirmektedirler ve tetkiki yarıda bırakan hasta sayısı yok denecek kadar azdır. EMG’de iğne aracılığı ile kaslara ilaç verilmediği için, ilaç enjeksiyonları kadar ağrılı olmamaktadır. İncelenecek bölgenin uyuşturulması pratik bir yöntem olmadığı için uygulanmaz. Kas incelemesi, iğne ile kasa girdikten sonra, kas istirahat halindeyken ve kas kasılırken yapılır. EMG standart bir tetkik değildir ve hekim bilgi ve deneyimi yardımıyla incelemeyi sınırlayarak gereksiz girişimlerden kaçınır. Bazı hastaların incelenmesinde, sadece sinir iletim çalışması ile tetkik tamamlanabilmektedir, bazen bir kas bazen de 10 kadar kas incelemesi yapılmaktadır. Tetkik süresi de, 15 dk-1 saat arasında olmak üzere hastadan hastaya değişkenlik göstermektedir. Bu süre içerisinde, hastanın mümkün olduğunca hekime yardımcı olması, incelemenin daha sağlıklı olmasını sağlayacak, gereksiz uzamaları önleyecektir. İncelemenin hastada kalıcı bir etkisi bulunmamaktadır. Tetkikten 15-30 dk. sonra, EMG sonucu bir rapor halinde verilir.

Prof.Dr. Zeki Odabaşı




emg nedir, emeg ne anlama gelir, emg nin açılımı nedir, emg anlamı nedir, emg ne zaman yapılır, emg nedenleri neler, emg tedavi şekilleri neler, emg nasıl yapılır, emg nerelerde yapılır, emg neden yapılır, emg hangi hastalıklarda istenir, emg ne için yapılır, emg kaç saat sürüyor, emg ne kadar zaman da yapılıyor, 

Pazar, Mart 16, 2014

Textual description of firstImageUrl

TÜP BEBEKTE HAMİLELİK (GEBELİK) HAFTASI HESAPLAMA

TÜP BEBEKTE GEBELİK (HAMİLELİK) HAFTASI NASIL, NEYE GÖRE HESAPLANIR?

OTOMATİK HESAPLAYICI:
- Tüp bebek (IVF, ICSI, Mikroenjeksiyon) yöntemi ile hamile kalanlar hesaplayıcıda bulunan listeden embriyo transferini veya blastokist transferini işaretlemeli ve transfer yapılan tarihi yıl, gün, ay olarak girmelidir.
- Normal yolla Gebe kalan hastalar son adet kısmını işaretleyerek son adetin başladığı ilk günün tarihini girmelidir.

Son adetin başladığı tarihe göre Tarihi girin:
Yumurta toplama tarihine göre
Embriyo transfer tarihine göre
Blastokist transfer tarihine göre

Tahmini doğum tarihiniz:
Gebelik haftanız:
Textual description of firstImageUrl

HAMİLELİK (GEBELİK) HAFTASI HESAPLAMA

GEBELİK TAKVİMİ - HESAPLAYICI- Kaç haftalık hamileyim? Kaç aylık hamileyim? Gebelik Haftası Hesaplama, Kaç haftalık hamileyim? Ne zaman doğum yaparım? Bebeğim kaç kilo?

Aşağıdaki otomatik hesaplayıcı normal yolla veya ilaç, aşılama gibi tedavilerle hamile kalanlar içindir. Tüp bebek tedavisi ile hamile kalanlar burayı tıklayarak gelen sayfadaki hesaplayıcıyı kullanmalıdır.

Dikkat: Doğru hesaplama için bilgisayarınızın tarih ayarının doğru olduğundan emin olun.
En son adetinizin başladığı tarihi girin (bittiği tarihi değil) :
Gün:
Ay:
Yıl:
-

hafta günlük hamilesiniz

Tahmini doğum tarihiniz:

 Bu doğum tarihi yaklaşık tarihtir. Doğumların çoğunluğu bu tarih ile 15 gün öncesi arasında olur.
Burada hesapladığınız gebelik ve doğum haftası adetinize göre hesaplanmaktadır bu nedenle yanıltıcı olabilir. Kesin öğrenmek için doktorunuzun ultrason ölçümü ile karşılaştırması gerekir.


Cumartesi, Mart 08, 2014

Textual description of firstImageUrl

SAÇLARIMIZ NEDEN BEYAZLAR - SAÇ AĞARMASI NEDEN OLUR - SAÇ BEYAZLAMASININ SEBEPLERİ ÖNLEMLERİ

saçlarımız neden beyazlar, saç beyazlaması neden olur, saç ağarması neden olur, saç ağarmasının nedenleri neler, saç beyazlamasının nedenleri neler, www.songuncel.blogspot.com, neden saçlar erken beyazlar, saçlar ne zaman beyazlamaya başlar, ağaran saçlar için ne yapılmalıdır, saç bakımı, sağlıklı saçlar, beyaz saçları boyamak iyi mi, saç beyazlaması ne zaman başlar, saç neden beyazlar

SAÇ BEYAZLAMASININ NEDENİ...

Kadın erkek her yaştan insanı üzen bir  olay olan saç beyazlaması yani saçların ağarmasının bir çok nedeni vardır. Bazı erkekler beyaz saç daha olgun gösteriyor düşüncesi yada beyaz saçı sevdikleri için beyazlamasını istese de kadınlardan hiç birisi kesinlikle istemiyor.www.songuncel.blogspot.com
www.songuncel.blogspot.com
Saç beyazlaması saç ağarması biyolojik bir olay olmasının yanı sıra nedenlerini merak edenler oluyor. Saçlar ne zaman beyazlar, neden beyazlar, nasıl beyazlar gibi saçlarının ağarmasıyla ilgili konuları merak edenlerin olması dolayısıyla sizlere bu yazımızda saçlarının neden beyazladığı bilgilerini derledik.www.songuncel.blogspot.com
www.songuncel.blogspot.com

Saçlarımız Neden Beyazlar, Neden Ağarır

Saçımız iki bölümden oluşur kök ve gövde olarak.Gövde deriden saç ucuna kadar olan yere denir. Kök saçın çıktığı noktadır. Saçı besleyen ve renk veren maddeler burada oluşmaktadır. Saça rengini veren maddeye melanosit denir. www.songuncel.blogspot.com Saç kökünde melanosit üretimi oldukça saçlarımız olan rengi ile uzamaya devam eder. Yirmili yaşlarımızı geride bırakırken melanosit üretimi azalmaya başlar.

Üretim yavaşladıkça yeni çıkan saçlara renk verememeye başlar ve yeni saç telleri beyaz çıkmaya başlar. Derimizde aynı şekilde, belirli bir yaştan itibaren vücut yeni hücreler üretmeyi bırakır. Hücre yenilenmesi yavaşladıkça deri buruşur ve saçlarda beyaz çıkmaya başlar.bu yazı www.songuncel.blogspot.com aittir bu yazıyı çalanın taaa..bu yazıyı çalan kişi şunları kabul etmiş olur eğer bu yazıyı çalıyorsam ben şerefsizin tekiyim kafam 2 kelime yazı yazmaya basmıyor ben bir malım bu yazıyı çalmakla hakkımda söylenmiş herşeyi kabul etmiş olurum yinede bu yazdığımı görüpte yayınlayanlar onlarında ayrıyetten ....
Beyaz Saçların Oluşum Nedenleri www.songuncel.blogspot.com
www.songuncel.blogspot.com
Saçların beyazlamasında genetik faktörler önemli bir rol oynamaktadır.
B vitamini eksikliği Kullanılan şampuan, klimalar ve çevrenin etkisi (kimyasal ortamlar)
Sigara kullanımı saç derisini etkilemektedir
Tiroid bezindeki bozulmalar
Bir olay sonrası şok geçirmek saçların beyazlamasına sebebiyet veren faktörlerdir. bu yazı www.songuncel.blogspot.com aittir bu yazıyı çalanın taaa..bu yazıyı çalan kişi şunları kabul etmiş olur eğer bu yazıyı çalıyorsam ben şerefsizin tekiyim kafam 2 kelime yazı yazmaya basmıyor ben bir malım bu yazıyı çalmakla hakkımda söylenmiş herşeyi kabul etmiş olurum yinede bu yazdığımı görüpte yayınlayanlar onlarında ayrıyetten ....
Saçların Beyazlamasını Yavaşlatan Bitkiler www.songuncel.blogspot.com
www.songuncel.blogspot.com
Saçların beyazlamasına engel olmak için doğru beslenme ve gerekli vitamin ve besinleri almak önemlidir. Bu vitamin ve proteinleri almak adına etkili bitkisel ürünler bulunmaktadır. Bu bitkisel ürünler ise; www.songuncel.blogspot.com
www.songuncel.blogspot.com
Taze Yeşillikler: Tüm yeşil doğal bitkiler saçlar için gerekli olan bütün vitaminleri karşılamaktadır. 
www.songuncel.blogspot.com
Çikolatalar: Çikolatalarda saçlarımızın melanin üretim sürecinde ihtiyaç duyduğu bakırı içermektedir. Bu madde saç tellerinin rengini www.songuncel.blogspot.com bozmadan orjinal renkte kalmasını sağlar.
www.songuncel.blogspot.com
Çilek ve Kiraz: C vitamini bakımından zengin olan çilek ve kiraz gibi meyveleri tercih edin sadece bunlar değil diğer C vitamini sağlayan www.songuncel.blogspot.com besinlerde saç rengimizi korumamızda bizlere yardımcı olabilmektedirler. Bu tür meyveler saçlarımızın sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayarak yaşlanma belirtilerinin de azaltmasını sağlar. www.songuncel.blogspot.com
www.songuncel.blogspot.com
Badem: Genel olarak da rahatlıkla bulabileceğiniz bu besin kaynağımız badem saçlarımız için oldukça faydalıdır.saç neden beyazlar, beyaz saçları azaltmak için, insan saçı neden beyazlar, beyaz saçlara kesın çözüm 2014, www.songuncel.blogspot.com sac beyazlik dogal bitkiLer, zencefil sac, saç beyazlarına ne iyi gelir, Saç beyazlamasına şifa, saç beyazlamasına kesin çözüm zencefil, saç beyazlamasına iyi gelen besinler bu yazı www.songuncel.blogspot.com aittir bu yazıyı çalanın taaa..bu yazıyı çalan kişi şunları kabul etmiş olur eğer bu yazıyı çalıyorsam ben şerefsizin tekiyim kafam 2 kelime yazı yazmaya basmıyor ben bir malım bu yazıyı çalmakla hakkımda söylenmiş herşeyi kabul etmiş olurum yinede bu yazdığımı görüpte yayınlayanlar onlarında ayrıyetten ....

Çarşamba, Mart 05, 2014

Textual description of firstImageUrl

GÖZ MAKYAJI NASIL YAPILIR - GÖZLERİ BÜYÜK GÖSTERMEK İÇİN NASIL MAKYAJ YAPILMALI

göz makyajı nasıl yapılır, göz makyajı yaparken dikkat edilmesi gerekenler neler, gözleri büyük göstermek için nasıl makyaj yapılır, göz makyajı teknikleri neler, gözlere makyaj yapma sırları neler, keskin bakışlar için nasıl makyaj yapmam lazım, gözlerimi daha büyük göstermek için nasıl makyaj yapılır, göz makyajı, göz makyajı yapmak, gözlere makyaj yapmak zararlı mı, 

Göz Makyajı Nasıl Yapılır 

Bayanların güzel görünmek için başvurdukları yol olan makyaj kişiyi olduğundan genç bazen de olduğundan yaşlı gösterebiliyor. Özel günlerde yapılan makyaj artık yerini gündelik hayata bıraktı. Makyajsız çıkmam diyen bayanlar iki arada bir derede de olsa makyajlarını yapmaktan geri kalmıyorlar. Makyaja önem verenler genelde dudaklarını belirginleştirme ve dolgun gösterme yada gözlerine yaptıkları makyajlara önem veriyorlar.

Kadınlar makyaj hileleri denilen ve makyaj yaparak dudakları dolgun gösterme yada ince gösterme gibi yöntemleri tercih ediyorlar. Gözler için ise kadınlar gözlerini olduğundan daha büyük yada keskin ve etkili bakışlara sahip olmak için tercih ediyorlar.


Peki Göz Makyajı Nasıl Yapılır, Göz Makyajı Yaparken Nelere Dikkat Edilmelidir.

Eğer gözlerinizi olduğundan daha büyük göstermek ve etkili bakışlara sahip olmak istiyorsanız işte yapmanız gerekenler…

1-Kendine bir koyu, bir de açık renk far seç. Göz kapağının tamamına açık renk farı sür.
2- Eye-liner senin makyaj çantandan eksik olmaması gereken bir ürün! Gözün iç köşesinden ince olarak başla, göz ortasından dış köşeye doğru çizgiyi kalınlaştır. Böylece gözlerini daha büyük gösterebilirsin.
3- Koyu renk farı göz çukurunun üzerine sür. Dışa doğru da hafifçe dağıt. Açık ve koyu farlar arasındaki çizgi olmaması için renkleri birbirine iyice yedir.
4- Kirpikleri uzun gösteren bir maskara ile kirpiklerini belirginleştir. Gözlerine kalem çektikten sonra çizgiyi parmağınla veya pamuklu çubukla dağıtırsan, buğulu gözler elde edebilirsin.
Textual description of firstImageUrl

CİLDE İYİ GELEN BESİNLER NELERDİR - CİLDE İYİ GELEN ŞEYLER NELER

cilt temizliği nasıl yapılır, cilde iyi gelen besinler neler, cilde hangi besinler iyi geliyor, neler cilde iyi gelir, cilde iyi gelen şeyler, cilt güzelliği için neler yapılır, pürüzsüz bir cilt ne yapmak gerekir, cilde hangi maskeler iyi gelir, cildi güzelleştirmek için neler gelir,cildi güzelleştirmek için yapılanlar 

Pürüzsüz Bir Cilt İçin...

Cilt temizliğine ve güzelliğine hepimiz kadın erkek herkes özen gösterir ve dikkat eder. Daha çok kadınların dikkat ettiği ise aşikardır. Cilt temizliği ve güzelliği pürüzsüz bir cilde sahip olmak için çoğu kadın maskeler, yağlar, sular, cerrahi işlemler gibi bir çok yol denerler. Hemen hemen her gün tv, dergi veya internette cilt için maske tarifleri önerilen işlemler diye bir çok haber yazı görüyoruz. Aslında bunların hiç birine gerek olmadığı ortaya çıktı. Uzmanların açıklamasına göre cilde iyi gelen besinler ile istediğiniz cilde sahip olacağınızı söylüyorlar.

Peki Cilde İyi Gelen Besinler Nelerdir

Sıcak su ve limon: Bu karışımı sabah içtiğinizde toksinleri atmaya yardımcı olur. Safra kesesi ve karaciğeri harekete geçirir, sıcak su bağırsakların ve cildin su ihtiyacını karşılar.

Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, brokoli ve kereviz gibi sebzeler, yüksek oranda antioksidanlar ile (yaşlanmayı geciktiren ve çevre kirliliğinin etkisini azaltan vitaminler) Cildin esnek kalmasını sağlayan C vitamini,Yaraların iyileşmesine yardımcı olan A vitamini ve hücrelerin oksijeni kullanmasını sağlayan E vitamini içerir.

Yoğurt: Cilde parlaklık kazandıran yoğurttaki faydalı laktobasiller, doğal florayı korur.

Pancar: Derideki kılcal damarların duvarlarını güçlendirmeye yardımcı olan C vitamini pancarda yüksek oranda bulunur.

Havuç: Bol miktarda A vitamini içeren havuç, çok iyi bir sivilce ilacı ve bağırsak temizleyicisidir. Havuç aynı zamanda sağlıklı cilt, saç, tırnak ve sinirler için gereken fosforu içerir.

Elma: Cildi destekleyen E vitamini ve folik asit içeren elma, cildin berraklaşmasını sağlar.

Balık: Somon, ton balığı ve uskumru gibi yağlı balıklarda bulunan temel yağ asitleri (omega 3’ler), kızarıklığı önleyip bağışıklık fonksiyonunu destekleyerek cilt sağlığında önemli rol oynarlar. Haftada üç kez yağlı balık yemek, kuruluğu ve kızarıklığı azaltarak cildinizin temiz kalmasını sağlar.

Kavun: Cildinizin rengi donuksa, günde birkaç dilim kavun yemek iyi gelecektir.Ayrıca dirsek bölgesindeki deri sertleşme ve kurumaları için de faydalıdır. Ciltteki pullanmayı önler.

Soya: Sivilceyi önleyen soya, hangi formda olursa olsun tam bir cilt kurtarıcısıdır.İçerdiği östrojene benzeyen kimyasallar nedeniyle, akne oluşumunun önüne geçebilir.

Zeytinyağı: Cildi pürüzsüz, nemli ve esnek bir hale getirir. Ciltteki kızarıklığı ve doku bozulmasını önlerken, cilt kurumasına ve sertleşmesine karşı savaş açar.

Orman meyveleri: Dut, böğürtlen, ahududu, çilek gibi orman meyveleri kırışıklıklara iyi gelir.Yaşlanmayı geciktirme konusunda ümit veren, antioksidan içerir. Ayrıca kısa zamanlı hafıza ve denge için de yararlıdırlar. 

Esmer pirinç: Yüksek oranda B vitamini ve protein içeren pirinç, cildin vaktinden önce yaşlanmasını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca hücresel metabolizma ve sindirime etkili bir şekilde yardımcı olarak cildin yapısını destekler.

Salı, Mart 04, 2014

Textual description of firstImageUrl

DEPOSİLİN İLACI NEDİR NEDEN YAPILIR NERELERDE BULUNUR - DEPOSİLİN HANGİ HASTANEDE VAR

deposilin nedir, deposilin hangi hastalıklarda kullanılır, deposilin ne için yapılır, deposilin ilacını nerden bulabilirim, deposilin olan hastaneler hangileri, hangi hastanelerde deposilin bulunur, www.songuncel.blogspot.com, deposilin ilacını hangi hastane yapıyor, deposilin ilacı nerden nasıl bulunur, deposilin piyasaya çıktı mı, deposilin ilacını bulunduran hastaneler hangileri, kamu hastaneler birliğinde deposilin varmı,

DEPOSİLİN NEDİR NEDEN YAPILIR NERELERDE BULUNUR

Şu sıralar tüm Türkiye de aranan ve bulunması güç olan Deposilin adlı ilaç hakkında yeni haberler çıkmaya başlandı. Piyasada olmayan ve hammadde eksikliği yüzünden üretilemeyen kullanmak zorunda olan hastaların bulmak için zorluk çektikleri Deposilin ilacı Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelere dağıtılmaya başlandı.

Türkiye’de romatizmal kalp hastası çocukların tedavisi için hayati önem taşıyan Deposilin bir süredir düzenli bir biçimde üretilmiyordu. En son geçtiğimiz Aralık ayında İ.E Ulagay İlaçSanayii Türk A.Ş stoklarında Kamu İhaleleri adına kayıtlı bulunan 21.087 adet ilaç, T.C. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yayınlanan talimat doğrultusunda Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu tarafından belirlenen 110 ayrı hastaneye ve Sağlık Bakanlığı’nın yönlendirmesi ile ilaca erişemeyecek durumda bulunan 1.790 hastaya doğrudan ulaştırılmıştı.

Sağlık Bakanlığı tarafından Kamu Hastaneler Birliği kapsamındaki belirli hastanelere dağıtımı yapılan DEPOSİLİN ilacı doktorların ve yetkili kişilerin yönlendirilmesi üzerine stoğu olan hastaneye yönlendirilecek. Hastalar bölgelerindeki Kamu Hastanelerinin Acil servislerine uğrayarak eğer hastanede var ise ilaç uygulanacak yok ise yönlendirilecekler ayrıntılı bilgi almak isteyenler Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğinden bilgi alabilirler.


Peki Bu Deposilin İlacı Nedir Neden Yapılır Kimlere Yapılır

Deposilin Nedir? 

Deposilin penisilin grubu bir antibiyotiktir. Deposilin vücut içerisindeki bakterilerle savaşarak etki gösterir. Deposilin bakterilerin sebep olduğu birçok enfeksiyonda kullanılır. Deposilin duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu aşağıdaki durumlarla ilgili bir ilaçtır:

Hafif ve orta şiddetteki üst solunum yolu enfeksiyonları;
Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları;
'Yılancık (erizipel)' denilen ve cilt üzerinde iltihaplı kızarıklık şeklinde kendini gösteren akut (kısa sürede gelişen) ateşli hastalık;
Kızıl hastalığı;
Hafif ve orta şiddetteki zatürre;
Orta kulak iltihabı.
Romatizmal kalp hastası çocukların tedavisi için

Deposilin bu tedavi listesinde yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Salı, Şubat 18, 2014

Textual description of firstImageUrl

SAÇ MEZOTERAPİSİ NEDİR NASIL YAPILIR - SAÇ MEZOTERAPİSİ KAÇ SEANS SÜRÜYOR KİMLER YAPTIRABİLİR

sağlık,mezoterapi nedir,mezoterapi kimlere yapılır,saç mezoterapisi nedir,saç mezoterapisi nasıl yapılır,saç mezoterapisi kaç para,mezoterapi sağlıklımı,saçın köküne vitamin yapılması nasıl,saçın dibine iğneyşle vitamin enjekte etmek,saçın köküne iğne ile vitamin yapmak,saçın köküne öezoterapi yaptırmak,mezoterapi nasıl yapılıyor,mezoterapi  yaptırmak kaç para,saç mezoterapisi yaptırmak kaç para mezoterapi ne kadar sürüyor ,saç mezoterapisi yaptırmak saç çıkartıyormu,mezoterapi saç çıkartır mı,mezoterapi yaptırılmalımıdır



Son zamanların modası olan ve saçları ile sorunları olanları, daha sağlıklı olmasını isteyenlerin ve saçları çok dökülenlerin yaptığı bir uygulama olan Saç Mezoterapisi hemen
hemen yaptıran herkesin isteklerini karşılıyor. Hemen hemen herkesin tek derdi olan saç dökülmesi değişik sebeplerle olabiliyor. Her saçı dökülenin saç dökülme sebebi farklı ama, saç dökülmesini önlemenin yolu ise aynıdır.

Saç dökülmesinin önlenmesi için yapılan işlemlerin başında gelen saç mezoterapisi işlemi yaptıranların yorumlarına ve halen daha devam ederek çoğalmasına bakılırsa işe yaradığının göstergesidir. Peki Saç mezoterapisi nedir, nasıl yapılır, kaç seans sürer, saç mezoterapisi ne sıklıkla yapılmalı ve nerelerde yapılmalıdır gibi merak edilenleri sizler için derledik.


Saç Mezoterapisi Nedir

Saç mezoterapisi, klasik anlamda bilinen mezoterapinin saçlı deriye uygulanması işlemidir. Sadace saçlı deri değil, kaşlar, favoriler, bıyık ve sakal bölgesine de mevcut olan kılların yapısını güçlendirmek için mezoterapi yapılabilir. Saç mezoterapisinden , kıl bulunan bütün alanlara yapılan ve foliküler ünitenin gücünü arttırmaya dönük tedavilerin tümü anlaşılmalıdır. Ancak çoğunlukla sorun saçların dökülmesi olduğundan ve amaç saçlı deriyi güçlendirmek olduğundan saç mezoterapisinden saçlı derinin mezoterapisi anlaşılır.
Saç mezoterapisinin temeli, ilgili bölgeye özel olarak hazırlanmış bir ilacın enjektör ve tercihen mezoterapi tabancası yardımı ile zerk edilmesidir. Sorun çoğunlukla saç dökülmesi veya saçların olması gerektiğinden daha zayıf olmasıdır. Mezoterapi uygulanan saçlı deri bölgesi bu sayede hem daha fazla kanlanır, hem de ilaçların yardımı elde edilen bu etki uzun bir zamana yayılır.


Saç Mezoterapisi Nasıl Yapılır

Mezoterapi: Saç dökülmesi problemi yaşayan ve saçlarının canlı olmasını isteyen herkesin tercih ettiği yöntemlerin başında gelir. Bu uygulama çok ince uçlu iğnelerle uygulanan, direkt saç köklerinin olduğu bölgeye enjekte edilerek yapılan tedavi yöntemidir. Özellikle saç köklerinin olduğu bölgeye enjekte edilerek yapılan bu tedavi saç köküne işlediği için döküklen veya canlılığını yitiren saç köklerinin güçlenmesini, daha parlak olmasını kökten uca besleyerek onarır. İçeriğinde; biotin, bepantenhe, b12, kükürt, selenyum, demir, elastin, kollogen tetikleyiciler, keratin yapı bileşenlerinden oluşmaktadır. Bu ilaçlar deride kan dolaşımını arttırır. Kan dolaşımını hızlandırır. Saç köklerini besleyerek saç kökünden ucuna kadar canlı ve parlak görünmesini sağlar. Saçların parlak olması, canlanarak ışıl ışıl bir görünüme kavuşması için problemin doğru saptanması çok önemlidir.


Saç Mezoterapisini Kimler Yaptırabilir

Saç dökülmesi sorunu yaşayan hemen hemen herkese saç mezoterapisi rahatlıkla yapılabilir. Mezoterapi talebinde bulunan hastaların hemen tümü saç dökülmesi, saçların cansızlığı, saçların hacimsiz görünmesinden şikayet eden kişilerdir. Tıbbi açıdan aşağıdaki kişilere saç mezoterapisi yapılması önerilir:
saç dökülme sorunu yaşayanlar
İnce telli ve hacimsiz saçlara sahip olanlar
Saçlarının cansızlığından yakınanlar
Saçlarının parlaklığını kaybettiğini düşünenler
Saçlarının eskiye oranla seyrekleştiğini farkedenler
Alın çizgisi gün geçtikçe daha geriye gidenler
Tepe bölgesi, kulak üstleri veya şakaklarının açıldığını farkedenler
Ailesinde kellik sorunu olan potansiyel hastalar
Saç dökülmesine sebebiyet veren ilaç kullananlar
Kemoterapi görenler
Saç ekimi yaptıranlar
Kaş, favori, bıyık , sakal bölgelerinde dökülme sorunu yaşayanlar
Saçkıran hastaları
Yanlış ilaç kullanımı sonucu saçlarını kaybedenler
Çok sık fön çektiren,boya yaptıranlar
Saçları fazlasıyla ısıya veya zararlı ışınlara maruz kalan işlerde çalışanlar


Saç Mezoterapisi Kaç Seans Sürer

Saç Mezoterapisi kişinin saç kökü durumuna göre veya şikayetlerine göre farklılık göstermektedir. Normalde haftada bir kez toplam 4 seans veya iki haftada bir kez 4 seans olmak üzere toplam 8 seans olarak sürdürülmesi gerekmektedir. 3 ayda bir uygulanan terapilerde mevsim terapisi olarak adlandırılır. Genelde saç dökülmesi mevsim geçişlerinde sıkça kendini gösterdiği için 3-4 ayda bir uygulanmasında yarar vardır. 6 ayda bir yapılan mezoterapide ise, risk grubuna girmeyen kişilerin de tercih ettiği zaman aralığıdır. Yurt dışında yaşayan hastaların da 8 aylık aralarla uygulattırdığı mezoterapi yönteminde daha çok saçların güçlenmesi ve mesim geçişlerinde de saç dökülmemesi problemini yaşamamak için yapılması çok yararlıdır.


Bu konuda soru sormak veya muayene randevusu almak için lütfen arayın: +90 212 280 08 00 (Kaynak: Dr. Hamid Aydın’ın ilgili makalesi. Not: sacmezoterapisi.com sitesinden alınmıştır

Pazartesi, Şubat 17, 2014

Textual description of firstImageUrl

Hangi vitamin hangi besinde bulunur?

Vitaminler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir, vücutta metabolik olayların gerçekleşmesi, sağlıklı yaşamın devamı için gereklidir. Latince hayat anlamına gelen vita sözcüğünden gelmektedir.



Vitaminler iki grupta toplanır;

Suda gözünen vitaminler: C ve B grubu vitaminleri

Yağda çözünen vitaminler: A, D, E, K vitaminleri



*Özellikle bahar geçişlerinde vücut direncini arttırmada vitaminden zengin besinler tüketilmesi gereklidir.



*Yiyeceklerin saklama, yıkama, pişirme sürecinde de vitamin değerlerinde önemli bir kısmı kaybolmaktadır.



*Besinlerin taze ve mevsiminde olması da içeriğindeki vitamin miktarını etkiler.



*Eğer yeterli miktarda vitaminleri doğal yoldan alamıyorsak bulgulara göre supleman olarak kullanmak gerekebilir.



B1 sebzelerde, tahıllarda, baklagillerde, meyvelerde bulunur. Büyüme döneminde sinir sisteminin gelişimi ve hızlı metabolizma için B1 vitaminine ihtiyaç vardır. Eksikliğinde kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı, morarma, kalp yetmezliği, merkezi sinir sistemi bozuklukları, kalp yetmezliği, ses kaybı, beriberi hastalığı görülebilir.



B2 sakatatlarda, süt ve peynirde ve bazı yeşil sebzelerde bulunur. Eksikliği görme bozukluklarına, dudak kenarlarında çatlaklara, deri ve mukoza hastalıklarına yol açar.



B6 eksikliğinde dilde şişme, göz, ağız ve burun çevresinde yağlanma görülür. Tahıllar, yumurta, et ve ciğer yoğun olarak B6 içerir.



B12 eksikliği sinir hücrelerini kaplayan beyaz bir madde olan miyelin kaybına neden olarak sinir sistemi sorunlarına ve anemiye yol açar. Et, balık, deniz ürünleri ve yumurtada bulunan bu vitamini süt ve süt ürünleri de az miktarda içerir.



C vitamini turunçgiller, kuşburnu, brokoli, domates, biber, karnabahar ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur, dokular için kolajen üretimini sağlar.



A vitamini en çok balık, yumurta, tereyağı ve sarı renkli meyvelerde bulunur. Kilo alamama, boy kısalığı, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması, kuru ve pullanmış deri, halk arasında tavuk karası diye adlandırılan gece körlüğü görülür.



D vitamini hem beslenme hem de güneş ışığı yoluyla alınır. Balık, peynir, süt, tereyağı ve yumurta sarısında bulunur. Eksikliği çocuklarda raşitizme neden olur. Kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenler. Huzursuzluk, baş terlemesi, kaşıntı, uyku bozuklukları, ileriki aşamalarda kas güçsüzlüğü ,kafatasında yumuşama, büyümüş bıngıldak, kafatası büyüklüğü , diş problemleri görülemektedir.



E vitamini antioksidan etkiye sahiptir, yara iyileştirmesini hızlandırır, damar sağlığını korur ve metabolik hızın arttığı okul ve ergenlik çağında vücudu zararlı maddelerden temizleyici özelliği vardır. Eksikliğinde anemi, ödem görülebilir. Tahıl ürünleri, balık, balık yağı, kuruyemişler, yumurta sarısı, yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.



K vitamini kanda pıhtılaşma için gerekli olan yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Normalde barsaklardaki bakteriler tarafından yapılır. Pıhtılaşma faktörlerinin sentezi için gereklidir. Eksikliğinde dişeti kanamaları görülebilir.



Yetersiz ve dengesiz beslenme, mevsim değişiklikleri ve kronik hastalıklar bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açmaktadır. Bağışıklık sistemini korumak önemlidir, bunun için bütün besinlerden ihtiyacımız ölçüsünde beslenmek, eksikliğinde gerekirse takviye almak önemli.

Kaynak: Diyetisyen Özlem Sert Aydın

Perşembe, Şubat 13, 2014

Textual description of firstImageUrl

HAMİLELİKTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELER - BEBEĞİM YOLDA BEN HAZIRIM PROJESİ NEDİR

hamilelikte yapılması gerekenler neler, anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler neler, hamilelikte neler yapılmalıdır, hamilelikte zararlı olanlar nelerdir, hamileler nelere dikkat etmelidir, sigaranın hamilelere zararları neler, hamilelerde dikkat etmesi gereken konular neler, hamilelikte neler yapılmalıdır,


Hamilelerin en çok korktukları ve çekindikleri konuların başında anne adaylarının hamileliği boyunca yapılması gerekenler ile ilgili endişeleri yer alıyor. Sağlık bakanlığı yeni bir proje başlatarak anne adaylarının hamileliği boyunca yapılması gerekenleri ve en çok sorulan soruların cevaplarını içeren bir kitapçık hazırladı. Sağlık Bakanlığı ''Bebeğim yolda, Ben hazırım'' adlı projesi ile anne adaylarını bilinçlendirmeye çalışacak. hamilelerin merak ettikleri soruları ve yapılması gerekenlerini içeren kitapçıklarda ''40 haftalık yolculuk, hafta hafta gebelik, hamileliğin 3 trimesteri, gebeliğim boyunca ne kadar kilo almalıyım, gebelik diyeti nasıl olmalı, hastane çantasında neler olmalı, gebe iken nelerden sakınmalıyım, gebelikte niçin egzersiz yapılmalı, doğum sonrası bakım ve emzirme'' başlıklarında bilgiler yer alıyor.

Gebelik haftalarında embriyonun beklenen boyu, ağırlığı hakkında cetvellerin de bulunduğu kitapçıklarda, hamilelerin ne gibi vitaminler kullanılması, hangi besinleri tüketmesi gerektiği hakkında bilgilere de yer veriliyor.

''Sigara içmek erken doğuma sebep olabilir'' 

Gebe iken nelere dikkat edilmesi gerektiğine de açıklık getirilen kitapçıklarda, sigaranın erken doğum ve düşük doğum ağırlığına sebep olabileceğine, sigara içen annelerden doğan bebeklerin enfeksiyon hastalıklarına daha yatkın olabileceğine dikkat çekiliyor.
''Hayatınızın hiçbir döneminde sigara içmeyin ve gebelik dönemlerinde sigara içilen ortamlardan uzak durduğunuz gibi etrafınızda içilmesine izin vermeyin'' ifadesinin kullanıldığı kitapçıklarda gebelere şu uyarılarda bulunuluyor: ''Alkol ve benzeri alışkanlık yapan maddelerden uzak durun.


Hamilelerin Yapması Gerekenlerden Bazıları Şunlardır

-Röntgen ışınlarından uzak durun.
-Hangi sebeple olursa olsun hekim ya da bir sağlık hizmeti almaya gittiğinizde mutlaka hamile olduğunuzu hatırlatın.
-Hekiminizin önermediği reçetesiz ilaç kullanmayın, gebelik öncesi rahatlıkla kullandığınız ilaçlar özellikle ağrı kesiciler güvenli olmayabilir.
-Günlük aldığınız kafein miktarını kısıtlayın.
-Hazır gıda ve abur cuburdan uzak durun.
-Sauna kaplıca ve çok sıcak banyolardan kaçının.
-Boya kokusundan uzak durun.
-Et ürünlerini iyice pişirin.
-Çok uzun süre oturmayın, çok uzun süre ayakta kalmayın.
-Evcil hayvan özellikle kedi besliyorsanız dışkı kaplarını siz temizlemeyin'' Doğum sonrası bakım, emzirme, anne sütü, ek gıda, süt yapımını artırma ve sütten kesme gibi konularda da bilgiler veren kitapçıklarda, riskli olmadığı sürece doğum öncesi ve sonrasında egzersiz yapılması gerektiği vurgulanıyor.

-1 Mart'tan itibaren aile hekimlerine dağıtılacak
Bakanlıkça, 1 Mart'tan itibaren dağıtımı yapılan kitapçıklar, aile hekimlerinden ücretsiz temin edilebilecek. Kitapçıkları almak isteyen anne adaylarının kayıtlı oldukları aile hekimlerine başvurması gerekiyor. ''Sağlıklı gebelik ve doğum sonrası dönem için mutlaka aile hekiminize danışın, gebelik döneminde aile hekiminizi bilgilendirmeniz ve süreci birlikte yönetmeniz hem hamilelik döneminde hem emzirme döneminde sizin hem de bebeğinizin daha sağlıklı günler geçirmenizi sağlayacaktır'' uyarısının yer aldığı kitapçıklarda, aile hekimleri için artık randevuların Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden internet bağlantısı ile veya Alo 182'yi arayarak telefon aracılığıyla alınabileceği belirtiliyor.

Pazartesi, Şubat 10, 2014

Textual description of firstImageUrl

Doktorum 10 Şubat 2014 izle

Doktorum Son Bölüm izle, Doktorum canlı izle, Doktorum online izle, Doktorum tek parça izle, Doktorum İzle 10 Şubat 2014 indirmeden izle

Doktorum

Tarih :10.Şubat.2014
Saat :08:45 - 10:30 (105 dakika)
Tür :Yaşam & Hobi
Özet :Sağlıkla ilgili bilgileri, tıp dünyasının güvenilir isimlerinden alın!

Sunuculuğunu Ceyda Düvenci ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy'un yaptığı Doktorum hafta içi her gün, tıp dünyasının güvenilir isimlerini konuk ediyor. Sağlık konusunda en doğru bilgi ve öneriyi, birinci elden halka ulaştıran Doktorum, tıbbi yöntemler, uygulamalar ve operasyonları canlı olarak ekrana getiriyor ya da stüdyo ortamına taşıyor. Doktorum, ayrıca canlı telefon bağlantılarıyla izleyenler ve konuk doktorlar arasında sağlıklı bir köprü oluşturuyor.

Cuma, Şubat 07, 2014

Textual description of firstImageUrl

AĞRISIZ DOĞUM NASIL OLUR - ANESTEZİ İLE DOĞUM SAĞLIKLI MI - PRENSES DOĞUM NEDİR NASIL YAPILIR

prensez doğum nedir, prenses doğumnasıl yapılır, epidural anestezi nedir, epidural anestezi nasıl yapılır, epidural anestezi ile doğum nasıl yapılıyor, epidural anestezi yöntemi ile doğum sağlıklımıdır, prenses doğum yapma zararları nelerdir, epidural anestezi doğum, epidural doğum nedir, ağrısız doğum nasıl yapılır, uyuşturularak doğum yapılır mı, ağrısız doğumda uyuşturma var mı, belden aşağısını uyuşturarak doğum yapılabiliniyor mu, belden aşağı uyuşturularak ağrısız doğum olurmu,


Anne adaylarının hemen hemen hepsinin korktuğu ve çekindiği doğum anındaki ağrılar ve sancılardır. Kaçıncı bebek olursa olsun her doğumda ki ağrılar ve sancılar aynıdır. Çocuk yapma fikrine başlayan çiftlerin ilk başlarda yapılan hesaplarının başında gelen doğum ağrıları çoğu kez çocuk yapmaktan vazgeçilme sebeplerinden biridir.

Sağlık konusunda her gün bir yenilik yaşanan dünyamızda anne adaylarının, doğum ağrılarından ve doğum anından korkan, ağrı çekmek istemeyenlerin genelde tercih ettikleri yol ise epidural anestezi ile ağrısız doğum yöntemidir. Halk arasında prenses doğum olarak bilinen epidural anestezi yöntemi anne adayının belden aşağı kısmana anestezi uygulayarak yapılan ve ister sezaryen, ister normal doğum yapma imkanları sağlamaktadır.

Peki Epidural Anestezi Nasıl Yapılır?
Epidural Anestezi Zararları Yararları Nelerdir?
Prenses Doğum Nedir, Nasıl Yapılır?


Epidural Anestezi Prenses Doğum Nedir Nasıl Yapılır

Epidural anestezi, anne adayının bel bölgesinden ağrı iletimini durduran bölgesel anestezidir. Bu yöntemle hem normal hem de sezaryenle doğum yaptırılabiliyor.
Anne adayı yan yatar. Oturur pozisyondayken sırtında uygulama yapılacak bölge, antiseptik bir sıvı olan batikon ile silinir, steril örtüyle örtülür. Cilt ve cilt altı, lokal anesteziyle uyuşturulur. Sonra epidural sahaya yumuşak kateter yerleştirilerek ilaç verilir. İlaç verilmesinden sonraki 15-20 dakika içinde sancılar sona erer ama rahim kasılmaları aynı şekilde devam eder. 

Kateter takılmasındaki amaç, ilk yapılan ilacın etkisi geçince ilave ilaç yapılabilmesi içindir. Burada ayarlanan doz, rahim kasılmaları sırasındaki ağrıyı ortadan kaldırır, kasılmaları azaltmaz, dolayısıyla doğum seyrini etkilemez. Anne adayı, her türlü ihtiyacını görür ancak ağrıyı hissetmez. Bu kateter, doğumdan sonra annenin ağrısı tamamen geçince kolayca çıkarılır.

Salı, Şubat 04, 2014

Textual description of firstImageUrl

SSK PRİM SORGULAMA EKRANI - SSK GÜN SAYISI NASIL ÖĞRENİLİR

ssk prim sorgulama ekranı, ssk prim öğrenme ekranı, ssk hizmet dökümü alma, ssk gün sayısı öğrenme, sigortam yatıryormu nasıl öğrenebilirim, sigorta yatıp yatmadığına nasıl bakılır, ssk gün sayısı öğrenme, ssk bilgileri öğrenme, ssk, hizmet sorgulama işlemleri, 4A hizmet dökümü nasıl öğrenilir,


SSK Prim Gün Sayısı ve SSK Hizmet Döküm İşlemleri

Çalışanların en çok merak ettikleri ve öğrenmekte güçlük çektikleri SSK hizmet dökümleri alma işlemleri kimileri için karmaşık ve zorlu bir iş olmaktadır. Kısa süre önce E-Devlet şifresi ile ulaşılabilen 4A SSK hizmet gün sayısı öğrenme sayfasına şifresi olmayan giremiyordu. Ama artık TC numarası ile SSK işlemlerine ulaşılabiliniyor. Çalışanlar için SSK primleri yatıyor mu diye kontrol etmeleri ve SSK prim gün sayılarını öğrenmek için aşağıdaki resme tıklayarak öğrenebilirsiniz.

Önünüze gelecek ekranda "TC Kimlik No, Baba Adı, Nüfusa Kayıtlı Olduğunuz İl ve İlçe, Cilt No, AileSıra No ve Doğum Tarihi" bilgilerinizi girmeniz gerekmektedir. Sonrasında açılacak sayfada "4A HizmetDökümü" linkine tıklayarak, SSK Hizmet Dökümü'nü görebilirsiniz. SGK Hizmet Dökümü'ne "edevletşifresi" ile ulaşabilirsiniz...

 ssk hizmet sorgulama

SGK Prim Sorgulama işlemleri 15 Aralık 2011 tarihinden itibaren SGK Sorgulamaları artık şifresiz olarak yapılabiliyor. Daha önce e-Devlet sisteminde yer alan SGK Prim Sorgulama uygulamasına artık size özel kişisel kimlik bilgilerinizi girerek SGK (SSK) Prim Sorgulama yapabilirsiniz. SGK, SSK Hizmet Dökümü'nü yeniden şifresiz görebilme imkanı sağladı.

Şifresiz olarak SSK Sorgulaması yapabilir, SGK Hizmet Dökümü alabilirsiniz. Ayrıca SSK Sicil No Sorgulama, SSK Prim Sorgulama, SSK Emeklilik Yaşı Hesaplama gibi hizmetlere kolayca ulaşabilirsiniz. Şifresiz olarak SGK (SSK) hizmet dökümü nasıl yapılır. SGK (SSK) hizmet dökümünü sağlamak kurumun sitesine girmek ve sadece TC kimlik no ile hizmet dökümüne ulaşabilirsiniz.

Perşembe, Ocak 30, 2014

Textual description of firstImageUrl

ZUMBA DANSI NEDİR - ZUMBA DANSI NASIL YAPILIR - ZUMBA DANSI İLE ZAYIFLAMA NASIL

zumba nedir, zumba nasıl yapılır, zumba yapmanın faydaları, zumba gerçekten zayıflatıyormu, zumba yapma müzikleri, zumbanın anlamı nedir, zumba ile zayıflamak mümkün mü, zumba ile zayıflamak doğru mu, zumbanın yapılma şekli nasıl, zumba dansı videoları, zumba dansı müzikleri, zumba dansı nasıl nerede yapılır, zumba salonları nerede var, zumba öğrenmek için ne yapmam lazım, zumba dansı nasıl yapılır, zumba dansının zayıflattığı doğru mu, zumba hareketleri nelerdir, zumba dansı hareketleri, zumba dansı figürleri nelerdir,


Zayıflamak ve fit bir vücuda sahip olmak herkesin hayalidir. Zayıflamak için yapılan ve başvurulan yöntemler ve diyetlerin gün geçtikçe artığı şu günlerde zayıflamak isteyenler hangi diyeti ve hangi zayıflama yöntemini kullanacağını şaşırır duruma geliyor adeta.

Uzmanların uyarılarına göre zayıflamanın ve sağlıklı, fit bir vücut için en belirgin kuralın dengeli beslenme olduğunu özelikle vurguluyorlar. Ama günümüzde zayıflamak isteyenlerin tercih ettikleri yolların başında ise spor salonları geliyor. Kimileri spor salonlarına onlarca para verip zayıflamaya çalışıyor.
Herkesin spor salonuna ayıracak zamanı olmayabiliyor. Spor salonlarına zaman ayıramayanların ve evde zayıflamak isteyenlerin tercih ettikleri yol ise Zumba dansı oluyor. Zumba dansı ile hem eğlenerek hemde hızlı bir şekilde kilo vermeye başlıyorlar.


Peki Zumba Dansı Nedir, Nasıl Yapılır,
Zumba Dansı ile Zayıflamak Mümkün mü?



Zumba Dansı Nedir

Zumba, ilk olarak Shakira’nın dans hocası Beto Perez’in ortaya attığı, birçok insanın eğlenerek yaptığı çok basit bir fitness olayı. Zumba ile oldukça kolay kilo verip sıkı bir vücuda sahip olabilirsiniz.


Zumba nasıl yapılıyor? 

Çeşitli müziklerle birlikte basit adımlarla yapılan Zumba, kalabalık bir şekilde yapıldığında çok eğlenceli bir hal alıyor. Bu yöntem Amerika’da yılın en iyi Fitness Trendi seçildi. Her yapıldığında en az 700 kalori yakabiliyorsunuz. Gerçekten çok eğlenceli. Yaptıkça her gün daha çok seveceksiniz.


Zumba’nın yararları: 

Sağlıklı bir şekilde kilo vermenizi sağlar
Vücudunuzun sıkılaşmasını sağlar
Bu yöntemle dans etmeyi öğrenmiş olursunuz
Kaslarınız çalışır
Kan basıncınız düzelir
Dans sırasında adımlara dikkat ettiğinizden kafanızı sadece o ana odaklamış olursunuz

Zumba, dans ve fitness’ın karışımından ortaya çıkmış bir zayıflama yöntemidir.


Konu Hakkında YORUM Yapabilirsiniz.
.
Textual description of firstImageUrl

GÖZ JİMNASTİĞİ NASIL YAPILIR - GÖZ JİMNASTİĞİNİN FAYDALARI NELERDİR

göz jimnastiği nedir, göz jimnastiği nasıl yapılır, göz yorgunlukları nasıl gider, göz yorgunluklarına ne iyi gelir, bilgisayara çok bakmak gözü bozarmı, göz jimnastiği neye iyi gelir, göz bozulmasını önlemek için jimnastik nasıl yapılır, göz jimnastik hareketleri nasıldır, göz hareketleri nasıl yapılır, göz hareketlerini nasıl yapmalıyız, gözlerim çok ağrıyor ne yapmam lazım, 


Göz Jimnastik Hareketleri Nasıl Yapılır.

Hemen hemen hepimizde görülen göz rahatsızlıkları zamanında önlemi alınmazsa ciddi sorunlara neden olabiliyor. Toplumumuzda genel olarak ve sıklıkla görülen göz rahatsızlıkları ve yorgunlukları için hemen bir doktora görünmenizde yarar olacaktır.
Genellikle çalışan insanlarda görülen ve bilgisayar ile uğraşanlarda sıklıkla rastlanan göz yorgunluğu uzun süreli devam etmesi halinde ciddi rahatsızlıklara yol açabiliyor. Göz yorgunluklarının dikkate alınmamasının doğurduğu nedenlerden başlıcası göz numaralarını ilerlettiği bilinmektedir. Göz yorgunluğunun giderilmesi için ise uzmanlar tarafından önerilen hareketler ve göz jimnastikleri ile göz yorgunluğundan kurtulabilirsiniz. Bu yaptığımız göz jimnastikleri ile göz numaralarının ilerlemesini ve göz yorgunluklarını azaltabilirsiniz.


Göz Jimnastiği Nasıl Yapılır

Göz jimnastiği uygulaması oldukça basittir ve özellikle tüm gün bilgisayar karşısında yorulan gözlerinizi dinlendirmek için birebirdir. Üstelik fazla ilerlememiş göz numarasının az da olsa geriletilmesi veya ilerlemesinin durdurulması konusunda da etkilidir.


Göz jimnastiğini uygulamak için öncelikle gözlerinizi kapatın ve birkaç saniye bekleyin. Ardından gözlerinizi açarak önce olabildiğince yukarı, ardından aşağı, ardından da sağa ve sola bakmaya çalışın.

Bu döngüyü birkaç kez tekrarladıktan sonra tekrar gözlerinizi birkaç saniye yumun. Ardından gözlerinizin yakınında ve uzağında olmak üzere iki nesne belirleyin ve sırayla bu nesnelere bakın.

Aynı göz egzersizi tek gözünüzü elinizle kapatıp kalem tarzı bir nesneyi diğer gözüne yaklaştırıp uzaklaştırarak da uygulanabilir.






Konu Hakkında YORUM yapabilirsiniz.

.

Salı, Ocak 28, 2014

Textual description of firstImageUrl

SÜT PARASI NASIL ALINIR - 2014 SÜT PARASI KAÇ PARA - SÜT PARASI ALMAK İÇİN GEREKLİ BELGELER NELERDİR -

süt parası nedir, süt parası nasıl alınır, süt parası kaç para, 2014 süt parası kaç para, süt parasını nereden anasıl alabilirim, süt parası almak için gerekli olanlar, süt parası bankaya mı yatıyor, süt parası için istenen belgeler, süt parası ne zaman verilir, süt parası için zaman varmı, süt parası çocuk doğduktan kaç gün sonra veriliyor,


Emzirme ödeneği ya da diğer bir deyişle süt parası, ücretli çalışan çocuk sahibi olanları yakından ilgilendiren bir konudur. Bebeği olması halinde sigortalı kadınlara ve eşi çalışmayan sigortalı erkeklere Emzirme ödeneği yani süt parası verilir.

Süt parası her yıl değişen miktarlarda ödenir. 2014 yılı için ise belirtilen süt parası miktarı 103.00 TL'dir. Peki bu süt parası yardımı nasıl ve nereden alınır gibi soruların merak edilmesi üzerine konu ile ilgili bilgileri yazımızın devamında bulabilirsiniz.


Süt Parası Almak İçin Gerekli Bilgiler, İstenen Belgeler / Evraklar:

Süt Parası Nereden Alınır?

Süt parası doğum izni rapor tarihi bittikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından PTT Bank a adınıza yatırılmak suretiyle ödenir. Kimlik Belgenizle PTT Bank şubelerine başvurmanız yeterlidir. Sosyal Güvenlik Kurumuna şahsen başvuru şart olmamakla birlikte internet üzerinden hastane bildirimlerin uzun sürmesi sebebiyle genellikle Sosyal Güvenlik Kurumuna gidilir.


Süt Parası Nasıl Alınır?

120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi ödenmiş olmak şartıyla sigortalı iseniz kendiniz , eşiniz sigortalıysa eşiniz süt parası alabilir. Süt parası genel olarak doğum izni parasıyla birlikte ödenir.


SGK ya giderken yanınızda getirmeniz gereken belgeler:

- Evlilik Cüzdanı Fotokopisi,
- Doğum Belgesi,
- Vizite Kağıdı,
- Hastane tarafından Rapor, Doğum Belgesi bilgileriniz işyerinizden çalışma durumu bilgileriniz SGK sistemine işlenmiş olmalıdır. Elinizde varsa bu belgelerin 1 nüshasını yanınızda bulundurmanız yerinde olacaktır.

Konu ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu Alo 170 Kayıtdışı İstihdam ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattına danışabilirsiniz.

.

Cuma, Ocak 24, 2014

Textual description of firstImageUrl

RÜYA GÖRMEK NEDİR - NEDEN RÜYA GÖRÜRÜZ - RÜYA NASIL GÖRÜLÜR

rüya nedir, rüyanın görmenin anlamı nedir, rüya neden görülür, rüya nasıl görülür, rüya görmek için ne yapmak lazım, sevgilimi rüyamda nasıl görebilirim, ölmüş annemi rüyamda nasıl görebilirim, rüya istenilince görülebiliniyor mu, rüya görmek kaç dk sürüyor, bir rüya ne kadar sürüyor, rüyalar gerçekten saniyeler kadar mı sürüyor, rüya görmek nedir, neden rüya görünür, rüya neden nasıl görülür, görülen rüyalar gerçekmidir, rüyayı nasıl görmek istediğimiz mümkün mü,


İnsanoğlunun yaşamındaki en çok yaptığı şey uykudur. Hepimiz hayatımızın büyük bölümünü uykuda geçiririz. Uyku günlük çalışmalardan yorgun düşen insanın bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Uyku denilince de akla gelen ilk şey ise rüyadır. İnsanlar sık sık rüyalar görür. Rüya görmek kimimiz için iyi olsa da yada hayırlı olsa da kimimiz için durum böyle eğildir.

Rüyalar bu güne kadar genellikle olanların yada olacakların habercisi diye bilinir. Rüya gören bir insan gördüğü rüyayı geçmişte yaşadığı bir olaya yada gelecekle ilgili bir olay yaşayacağına bağlamıştır. Peki gerçekte rüya neden görülür, kimler rüya görür, rüya görmenin anlamı nedir, bir rüya kaç dk sürer gibi konuları merak edenler için sizlere bu yazımızda rüya görmek ile ilgili bilgiler paylaşacağız.


Rüya nedir? Neden Rüya Görülür?

Rüya konusu ile ilgili günümüzde hala daha araştırmalar yapılıyor ve farklı tanımlar yorumlar çıkıyor. Rüya nedir neden görülür konusu ile ilgili en yaygın bilinen tahminler başlıca şöyledir;

- Rüya hakkında Batı bilginleri şu malûmatı veriyor: Rüyalar, uyanık iken geçen muhtelif olayların şuuraltı yankılanmasıdır. Başka bir tâbirle rüya günün tortusudur. Rüya ruhî hayatın mühim bir parçasıdır. Bir insanın bütün hayatı tıpkı bir ceviz kabuğu gibi bir rüya içine toplanabilir.

- Rüya, insanoğlunun kendini tanımaya başladıktan sonra hayal gücünü faaliyete geçiren ruhî bir olaydır.

- Bazıları rüyanın insan muhayyelesinin doğurduğu birtakım hezeyanlar ve evhamlardan ibaret olduğuna inanırlar. Halbuki bu yanlış bir inançtır. İnsan uyuduğu zaman cesedin bağlarından kurtulan ruh muhakkak ki büyük bir rol oynamaktadır. Rüyalar, uyanan adamın düşünceleridir, onları gizli bir kuvvet iyiliğimiz için faaliyete getirmiştir. Onun için her rüyanın bir mânâsı ve kendine has bir yorumu vardır. İptidaî insanlar rüyalarında atalarının veya insan üstü varlıkların kendilerini gösterdiklerini sanırlar ve böylece ruhlar âlemi ile bağ kurduklarına inanırlardı.

- Eski Mısırlılar, Güldanîler, İbranîler rüyaların geleceği' haber verdiğine, rüyanın sihirli bir kuvvet olduğuna inandıkları için rüya tâbirini bir bilgi dalı haline getirmiş ve onu bir hayli genişletmişlerdi.

- Hazret-i Yusuf'un hikâyesi bunun en bariz bir delilidir.
Hz. Yusuf henüz çocuk iken rüyasında on bir yıldızla güneş ve kamerin kendisine secde ettiklerini görmüş ve bunu ertesi gün babası Hz. Yakub'a anlatmış, o da bu rüyayı tâbir etmiş ve Hz. Yusuf'un büyük bir makama erişeceğini ' ve on bir kardeşiyle ana ve babasının, önünde hürmetle eğileceklerini söyleyerek, bunu şimdilik kardeşlerinden gizlemesini istemişti. Aradan yıllar geçmiş, Hz. Yusuf, Mısır Firavununun sarayında, tâbir edip gerçek çıkan rüyaları sayesinde büyük bir makama geçmiş ve meşhur hikâyesinde belirtildiği gibi, Mısır'a gelen kardeşleri ve ana babası huzurunda baş eğmişler ve böylece çocuk iken gördüğü rüya hakikat olmuş.



Neden rüya görürüz 

Kimi araştırmacılara göre rüyalar uyku sırasında beyinde görülen etkinliklerin bir yan ürünü yalnızca; kimilerine göreyse insanların bilinçaltının kişiliklerinin geri planda kalmış yönlerinin kendine çıkış yeri bulduğu özel bir durum.Rüya araştırmaları denilince çoğu insanın aklına ilk gelen ad Sigmund Freud olsa gerek.Rüyaların bilinç altına giden ana yol olduğunu söyleyen Freud 'un ilk kitaplarından biri 1900 yılında yayımlanan"Rüyalar ve Yorumları" (Die Traumdeutung).Freud 'a göre rüyaların amacı günlük yaşamda bastırarak bilinçaltına atılmış ilkel çoğunlukla da cinsellik ve saldırganlıkla ilgili isteklerin dışa vurulmasıydı .Rüyalarda geçen ögelerin birçoğu sembolik bir biçimde bu bastırılmış istekleri gösteriyordu.Bu sembollerin gizli anlamlarını bulmak ve kişinin bastırılmış duygularını ortaya çıkarmaksa psikanalistin işiydi.

20.yüzyılın başlarında neredeyse Freud kadar popüler olan bir başka rüya kuramcısıda Carl Güstav Jung 'du.Jung Freud 'un rüyaların günlük yaşamda doyurulamayan ilkel gereksinimlerin biçim değiştirmiş hali olduğu görüşünü reddetmiş ve rüyaların işlevinin tamamlayıcı olmaktan çok dengeleyici olduğu görüşünü ortaya atmıştır.Yani insanların yaşam biçimlerinin getirdiği kısıtlamalar sonucu kişiliklerinin ortaya koyamadıkları yönleri rüyalarda ortaya çıkıyordu.Rüyalarda geçen semboller bilinçaltından gelen zihinsel görüntülerdi ve yadsıdığımız ya da endişe duyduğumuz yönlerimizi tanımamıza ve kabullenmemize yardım ediyordu.



Rüyaların Süresi 

Rüyalarda yaşananlar inanılmayacak kadar hızlı gelişir. Bir kaç dakikalık rüya esnasında bile çok uzun sürdüğünü sanılan garip, şaşırtıcı ve çok değişik olaylar birbirlerini izler, bu nedenle rüyada zaman kavramı oluşmaz. Ancak zaman kavramını, uyandıktan sonra beyinin öğretileri ve alışkanlıkları doğrultusunda saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece.

Bilim adamları rüyanın süresi üzerinde kesin bir sonuca varamamışlardır. Bir kısmı rüyaların sadece birkaç saniye sürdüğünü iddia ederken, diğer bir kısmı da saatlerce devam eden rüyaların olduğu fikrindedir. Bu tartışmalar sırasında Dr. B. Klein adında Amerikalı bir bilim adamı bir araştırmaya başlamış ve gönüllü olarak seçtiği kişileri hipnotize ederek uyutmaya başlamıştır ve belli bir süre sonra uyandırıp rüyalarını dinleyerek, bir rüyanın 20 saniyeyi geçmeyecek kadar kısa sürdüğünü belirlemiştir. Dr. Klein'ın sürdürdüğü bu araştırmanın sonunda en uzun rüyanın 90 saniyeyi geçirmediği ortaya çıkmıştır.


Konu Hakkında Düşüncelerinizi Paylaşabilirsiniz.

.